Başında ve olan 8 harfli 25 kelime var. Ve ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ve olan kelimeler listesine ya da sonu ve ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ve bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EV, VE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VELEDROM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
İçinde motosiklet ve bisiklet yarışlarının yapıldığı pist
-
[isim]
İçinde motosiklet ve bisiklet yarışlarının yapıldığı pist
- VEKİLLİK
-
-
[isim]
Vekil olma durumu, asalet karşıtı
-
Birinin yerine iş görme yetkisi, naiplik
- "1916 sonlarında Mustafa Kemal ikinci ordu komutan vekilliğine atanmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bakanlık
- "Hükûmetten ne mebusluk ne de vekillik isteği var." (Haldun Taner)
-
[isim]
Vekil olma durumu, asalet karşıtı
- VERDİRME
-
-
[isim]
Verdirmek işi
-
[isim]
Verdirmek işi
- VEZİNSİZ
-
-
[sıfat]
Ölçüsü olmayan
- "Vezinsiz şiir."
-
Tartısız
-
[sıfat]
Ölçüsü olmayan
- VERONİKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yavşan otu
-
[isim]
Yavşan otu
- VECİZLİK
- ...
- VERİMKAR
- ...
- VEZİRLİK
-
-
[isim]
Vezir olma durumu, vezaret
-
[isim]
Vezir olma durumu, vezaret
- VEHLETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
İlk anda
-
Ansızın
-
[zarf]
İlk anda
- VELHASIL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kısacası
- "Velhasıl o rüya duruyor yerli yerinde." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Kısacası
- VERGİSİZ
-
-
[sıfat]
Vergisi olmayan, vergi ödenmeyen
-
[sıfat]
Vergisi olmayan, vergi ödenmeyen
- VESSELAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- "İşsizlik kötü şey vesselam!" (Orhan Veli Kanık)
-
[ünlem]
"İşte o kadar, son söz şudur" anlamlarında kullanılan bir söz
- VERNİKLİ
-
-
[sıfat]
Verniği olan
- "Yıllarca baktım ona; pencere kenarlarına, taş döşemelerine, vernikli tahtalarına..." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Verniği olan
- VESİKACI
-
-
[isim]
Vesika işleriyle uğraşan kimse
-
[isim]
Vesika işleriyle uğraşan kimse
- VELESPİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bisiklet
-
[isim]
Bisiklet
- VEREVİNE
-
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- "İpek mavi yorgan, düzgün bir biçimde verevine katlanmış, yarı yarıya açık duruyordu." (Erhan Bener)
-
[zarf]
Verev biçimi verilerek
- VESTİYER
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Otel, lokanta vb. yerlerde veya evlerde şapka, palto, pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer, askılık
- "Vestiyerde bir kadın şapkası unutulmuş olduğunu görmüştüm." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Otel, lokanta vb. yerlerde veya evlerde şapka, palto, pardösü gibi eşyayı bırakmak ve korumak için ayrılmış yer, askılık
- VERESİYE
-
-
[zarf]
Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
- "Bunların içinde Nihat'a istediği kadar veresiye alabileceğini söyleyenler de var." (Peyami Safa)
- "Mütemadiyen veresiye veriyor ve müşteriler ay başında borç ödeyeceklerine Tevfik'e dert yanıyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
Özensiz, gönülsüz, önem vermeden
- "Çok veresiye iş görüyor."
-
[zarf]
Karşılığı sonra ödenmek üzere, peşin karşıtı
- VEHMETME
-
-
[isim]
Vehmetmek işi
-
[isim]
Vehmetmek işi
- VERSİYON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sürüm
- "Üç versiyon hâlinde işleyen bir oyunuma 'Lütfen Dokunmayın' adını boşuna koymamıştım." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sürüm