Sonunda ut olan 5 harfli 46 kelime var. UT ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ut olan kelimeler listesine ya da başında ut olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
TU, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KOYUT
-
-
[isim]
Konut (II)
-
[isim]
Konut (II)
- YAHUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[bağlaç]
Veya, ya da
- "Artık bunları rüyanızda yahut romanlarda görebilirsiniz." (Ömer Seyfettin)
-
Bir düşünceden cayıldığında "daha doğrusu, iyisi" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[bağlaç]
Veya, ya da
- SÜBUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma
- "Suç sübut buldu."
-
[isim]
Gerçekleşme, şüpheye yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkma
- LAZUT
-
-
[isim]
Mısır
-
[isim]
Mısır
- DONUT
- ...
- AKDUT
-
-
[isim]
Beyaz renkte olan dut
-
[isim]
Beyaz renkte olan dut
- NUKUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Paralar
-
[isim]
Paralar
- TABUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal
- "Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
İçine yumurta konan uzun sandık
-
[isim]
Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal
- LAHUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrı âlemi
-
[sıfat]
Kutsal
- "Dünya senin bu lahut avazeni duymadıktan sonra kimin sesini dinler, kime kulak asar?" (Samiha Ayverdi)
-
[isim]
Tanrı âlemi
- MABUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisine tapılan varlık
-
[isim]
Kendisine tapılan varlık
- VELUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğurgan
-
Çok eser ortaya koyan, verimli
- "Velut bir yazar."
-
[sıfat]
Doğurgan
- ANGUT
-
-
[isim]
Ördekgillerden, tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşu (Casarca ferruginea)
-
Ahmak, kaba saba
- "Bu saldırgan angutlar, kuru gürültüden başka bir şey değildir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Ördekgillerden, tüyleri kiremit renginde, evcilleştirilebilen bir yaban kuşu (Casarca ferruginea)
- BOYUT
-
-
[isim]
Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı
- "Aylak kişiliğine tutarlı bir boyut katar." (Haldun Taner)
- "Bazı şeylere uzaktan bakmak, onlara, onlarda olmayan bir boyut kazandırır." (Haldun Taner)
-
Nitelik, genişlik, kapsam
- "Macarların kukla tiyatrosunu seyrederken de aynı inanılmaz boyutlara vardığını görmüştüm." (Haldun Taner)
-
Durum
- "Yeni boyutlar, düşünme olanakları kazandığımı sanarak ayrıldım tiyatrodan." (Necati Cumalı)
-
Doğruların, yüzeylerin veya cisimlerin ölçülmesinde ele alınan üç doğrultudan uzunluk, genişlik ve derinlikten her biri, buut
-
Film veya fotoğrafta boyut, format
-
[isim]
Bir cismin herhangi bir yöndeki uzantısı
- KAVUT
-
-
[isim]
Kavrulmuş ve dövülmüş tahıl ununa şeker veya tatlı yemiş katılarak yapılan yiyecek
- "... ama bir yanı da kavut alamama, sapan atamama, ... yalnızlığını yaşıyor." (Adalet Ağaoğlu)
-
Güneşte kurutulmuş peynir
-
[isim]
Kavrulmuş ve dövülmüş tahıl ununa şeker veya tatlı yemiş katılarak yapılan yiyecek
- KAPUT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Asker paltosu
- "İsli tavana bakarak kaputumun düğmelerini iliklemeye başladım." (Ömer Seyfettin)
-
Otomobil, kamyon vb. motorlu taşıtlarda motoru örten açılır kapanır biçimdeki kapak
-
Prezervatif
-
[isim]
Asker paltosu
- MESUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Mutlu, sevinçli, ongun
- "Bu eseri vücuda getiren bir milletin evladı, bir ordunun başkumandanı olduğumdan, ilelebet mesut ve bahtiyarım." (Atatürk)
- "O olmasa ne kadar rahat edeceğim, ne kadar mesut olacağım!" (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Mutlu, sevinçli, ongun
- SAMUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Susan, suskun
-
[sıfat]
Susan, suskun
- HAMUT
-
-
[isim]
Araba koşumunda atların boyunlarına geçirilen ağaç veya üstüne meşin geçirilmiş çember
-
[isim]
Araba koşumunda atların boyunlarına geçirilen ağaç veya üstüne meşin geçirilmiş çember
- SÜCUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Secdeye varma, secde etme
-
[isim]
Secdeye varma, secde etme
- LOBUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalın, kısa ve düzgün sopa
- "Yaradana sığınıp Osmanlı tokadını çarptık mı adamı lobut yemişe çeviren biz değil miydik?" (Atilla İlhan)
-
Kol gücünü geliştirmek için kullanılan, gürgenden jimnastik aracı
-
[isim]
Kalın, kısa ve düzgün sopa