Başında te olan 7 harfli 165 kelime var. Te ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde te olan kelimeler listesine ya da sonu te ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında te bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEZKİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temize çıkarma, aklama
-
Bir kimsenin iyi bir insan olduğunu kendisini tanıyanlardan soruşturarak ortaya çıkarma
-
[isim]
Temize çıkarma, aklama
- TEMELLİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte temeli olan
- "Sağlam temelli bir yapı."
-
Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî
- "Sermet Muhtar, Akşam gazetesinin temelli imzalarından biri oldu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
(te'melli) Sürekli olarak
-
[zarf]
Büsbütün, tamamen
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte temeli olan
- TECRÜBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Deneye dayanan, deneme ile ilgili, deneysel
-
[sıfat]
Deneye dayanan, deneme ile ilgili, deneysel
- TEKNECİ
-
-
[isim]
Tekne, özellikle deniz teknesi yapan ve satan kimse
-
Sokaklarda balık satan kimse
-
[isim]
Tekne, özellikle deniz teknesi yapan ve satan kimse
- TEMATİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Bir tema etrafında oluşan
-
[sıfat]
Bir tema etrafında oluşan
- TESİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi veya döşenen bu araçların tümü, döşem
- "Kalorifer tesisatı."
-
[isim]
Belli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi veya döşenen bu araçların tümü, döşem
- TESALÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi
-
Sinir ve damarların birbirinin üzerinden çapraz olarak geçmesi
-
[isim]
İki şeyin birbiri üzerine çapraz biçimde gelmesi
- TERİLEN
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Yapay polyester lifleri veya ipliği, tergal
-
[sıfat]
Bu liften yapılmış olan
-
[isim]
Yapay polyester lifleri veya ipliği, tergal
- TEEHHÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gecikme
-
[isim]
Gecikme
- TERİMLİ
- ...
- TESTERE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- "Ağaç testeresi. Demir testeresi."
-
[isim]
Ağaç, demir vb. şeyleri kesmeye yarayan, genellikle üçgen biçiminde dişleri olan, dar ve uzunca çelik araç
- TECAHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilmez gibi görünme, bilmezlikten gelme
-
[isim]
Bilmez gibi görünme, bilmezlikten gelme
- TELEKIZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Telefon ile iletişim kurarak fuhuş yapan kadın
-
[isim]
Telefon ile iletişim kurarak fuhuş yapan kadın
- TELEFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Savaş, kaza vb. sebeplerle uğranılan can kaybı
-
[isim]
Savaş, kaza vb. sebeplerle uğranılan can kaybı
- TEVATÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti
- "Eğer bu derece tevatür olmamış olsaydı, bu alışverişten çoktan vazgeçecekti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Yalan olarak söylenmiş bir söz üzerine birleşmeleri mümkün olmayan, her zaman güvenilen kimselerin bir haberi bildirmeleri
-
[isim]
Bir haberin ağızdan ağıza yayılması, yaygın söylenti
- TEVAFUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Birbirine uyma, uygun gelme
-
[isim]
Birbirine uyma, uygun gelme
- TEPELİK
-
-
Tepesi çok olan (yer)
-
[isim]
Anadolu'da köylü kadınların kullandıkları, altın ve gümüş paralarla, bazı değerli taşlarla süslü başlık
-
[isim]
Bir yapının veya bir mobilyanın en yukarısına süs olarak yapılan bölüm
-
Tepesi çok olan (yer)
- TEPEGÖZ
-
-
[isim]
Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
-
[sıfat]
Dar alınlı, gözleri saçlarının bittiği yere çok yakın görünen (kimse)
-
[sıfat]
Dikkatsizce, sağa sola çarparak yürüyen (kimse)
-
Medine kurdunun ara konakçısı, tepegözlerin örnek türü olan küçük kabuklu (Cyclops strenuus)
-
[isim]
Derslerde, konferanslarda asetat üzerine yazılan yazıyı veya grafiği kuvvetli bir ışık kaynağı aracılığıyla perdeye yansıtan optik araç
- TERSİNE
-
-
[zarf]
Beklenilenin, umulanın aksine, karşıt olarak, bilakis, aksine
- "Tersine ... Hasan araya girer de olmaz diye korkuyorum." (Halide Edip Adıvar)
- "Ya hesapları tersine dönüverirse, o vakit başımıza gelecek belada ortağız kardeşim!." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[zarf]
Beklenilenin, umulanın aksine, karşıt olarak, bilakis, aksine
- TEREDDİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yozlaşma
- "Kadınlar ve biz, zavallı vitaminsiz ruhlu gençler bu tereddinin örnekleriydik." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Yozlaşma