Başında tar olan 7 harfli 32 kelime var. Tar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tar olan kelimeler listesine ya da sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TARUMAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Dağınık, karışık, perişan
- "Cemiyetin kuruluşunu tarumar etmek için doğmuş bir ihtilalci gibi tasarlıyordu." (Peyami Safa)
- "Sen gittin soframız oldu tarumar." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[sıfat]
Dağınık, karışık, perişan
- TARAZLI
- ...
- TARÇINİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Sarı ile kahverengi arası bir renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Sarı ile kahverengi arası bir renk
- TARATOR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos
-
[isim]
Ceviz içi, sarımsak, tuz, ekmek içi, sirke ve tahinin limon suyu ile çırpılmasından sonra kıyılmış maydanozla hazırlanan salça veya sos
- TARAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
- "Anası sabaha kadar saçlarını tarıyor, düşünüyor, ürküyordu." (Yahya Kemal)
-
Bir şey veya kimseyi bulmak, denetlemek için türlü yöntemlerden yararlanarak bir yeri sıkı bir biçimde aramak
- "Birdenbire uzun bir ışık, sol tarafımızdaki sırtları taradı." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin içindeki gereksiz maddeleri tarak, tırmık vb. ile ayıklamak, taraklamak
-
Taşın yüzünü dişli çelik kalemle işlemek
-
Makineli tüfek vb. ateşli silahlarla sürekli olarak bir yere ateş etmek
-
[-de]
Kafasından geçirmek, belli belirsiz düşünmek
- "Belleğimde taradığım yazarların yarısına yakını hastalıklı idiler." (Haldun Taner)
-
Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçirmek veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit etmek
- "Dergileri taramak."
-
Dikkatle bakmak, süzmek
-
Tarayıcı aracılığıyla kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri bilgisayar ortamına aktarmak
-
[-i]
Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp karışıklığını gidermek
- TARANGA
-
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
-
[isim]
Bir tür tatlı su balığı
- TARANTI
-
-
[isim]
Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler
-
[isim]
Taramak sonunda çıkan gereksiz şeyler
- TARTMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
-
Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak
-
Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek
- "Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli." (Ömer Seyfettin)
-
Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek
- "Bu kelimenin manasını tamamıyla tarta marta söylemiş olduğunu anlattı." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Dikkatle incelemek, değer biçmek
- "Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi." (Peyami Safa)
-
[-i]
Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak
- TARİHLİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir tarihi taşıyan, günlü
-
[sıfat]
Herhangi bir tarihi taşıyan, günlü
- TARİHÇE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olay veya nesnenin özet olarak yazılmış tarihi
-
[isim]
Bir olay veya nesnenin özet olarak yazılmış tarihi
- TARİHEN
- ...
- TARİFLİ
-
-
[sıfat]
Tarifi olan
-
[sıfat]
Tarifi olan
- TARAVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tazelik
- "Daima yüzünüzün taravetiyle beraber, gönlünüzün tazeliğini de kaybetmeye başlayacaksınız." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Tazelik
- TARIMCI
-
-
[isim]
Tarım işleriyle uğraşan kimse, ziraatçı
-
Tarım mühendisi veya teknisyeni, ziraatçı
-
[isim]
Tarım işleriyle uğraşan kimse, ziraatçı
- TARAFÇI
- ...
- TARHANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçine domates, biber, soğan, kokulu otlar, süt veya yoğurt katılan, bulgur, mayalanmış ve kurutularak ufalanmış hamur vb.nden yapılan çorba malzemesi
-
Tarhana çorbası
-
[isim]
İçine domates, biber, soğan, kokulu otlar, süt veya yoğurt katılan, bulgur, mayalanmış ve kurutularak ufalanmış hamur vb.nden yapılan çorba malzemesi
- TARATIŞ
-
-
[isim]
Taratma işi veya biçimi
-
[isim]
Taratma işi veya biçimi
- TARATMA
-
-
[isim]
Taratmak işi
-
[isim]
Taratmak işi
- TARİKAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan, Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri
- "Mevlevi tarikatı. Bektaşi tarikatı."
-
[isim]
Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan, Tanrı'ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri
- TARDİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Beş dizelik bentlerden oluşan nazım parçası
-
[isim]
Beş dizelik bentlerden oluşan nazım parçası