Başında tan olan 8 harfli 25 kelime var. Tan ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tan olan kelimeler listesine ya da sonu tan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında tan bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ANT, TAN

2 Harfli Kelimeler

AN, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TANILAMA

  1. [isim] Tanı

TANGIRTI

  1. [isim] Madenî şeylerin çıkardığı kuru ve gürültülü ses

TANIKSIZ
...
TANIŞLIK

  1. [isim] Tanış olma durumu

TANIMLIK

  1. [isim] Harfitarif

TANITICI

  1. [sıfat] Tanıtma işini yapan, tanıtan
    • "Tanıtıcı yayınlar."
  2. [isim] Piyasaya yeni çıkarılmış ilaç, kitap vb. şeyleri tanıtan kimse, propagandist

TANLAMAK

  1. [-e] Şaşmak, şaşırmak

TANELEME

  1. [isim] Tanelemek işi

TANIKLIK

  1. [isim] Tanık olma durumu veya tanığın yaptığı iş, şahitlik
    • "İntihar etmeden önce de aleyhte tanıklık edecek, yargıcı temizleyecekti." (Çetin Altan)

TANRISIZ

  1. [sıfat] Tanrısı olmayan, tanrı tanımayan, mülhit

TANASSUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hristiyanlaşma

TANZANYA
...
TANILMAK

  1. [nsz] Tanınmak, bilinmek

TANINMAK

  1. [nsz] Kim olduğu bilinmek
    • "İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu." (Refik Halit Karay)
  2. Herhangi bir özelliği ile bilinmek
    • "Meddahlıkta kendinden önce gelenleri geçmiş bir adam olarak tanınmıştı." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Hukuki yönden varlığı kabul edilmek

TANITSIZ

  1. [sıfat] Tanıtlanmamış, tanıta dayanmayan

TANKERCİ

  1. [isim] Tankerle taşımacılık yapan kimse

TANSİYON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kanın damarlara içeriden yaptığı basınç, kan basıncı
    • "Kocasının hiddetten tansiyonu yükseldi." (Haldun Taner)
    • "Yüreği dinledi, kaygısı arttı. Tansiyonu ölçtü, telaşa düştü." (Atilla İlhan)
  2. Gerilim
    • "Hiç değilse önde gelen fırkacıların tansiyonunu düşürmeyi de ümit etmişti." (Tarık Buğra)

TANITMAK

  1. [-i] Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
  2. Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek
    • "Bizim eve sığınmış, terbiyeli bir kadıncağız diye tanıtmıştım." (Osman Cemal Kaygılı)

TANIŞMAK

  1. [nsz] Birbirini tanır duruma gelmek
    • "Bu sefer, bir sürü aktör ve tiyatroseverle tanıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

TANZİMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İdari işlerin düzeltilmesi için alınan önlemlerin ve uygulamaların tamamı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü