Sonunda ta olan 5 harfli 47 kelime var. TA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ta olan kelimeler listesine ya da başında ta olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SULTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Otorite
    • "Hepimiz insanız Süleyman, aynı mayanın sultasındayız." (Turan Oflazoğlu)
  2. Yetke

SUNTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğramacılıkta kereste olarak kullanılan, sıkıştırılmış talaş ve yongadan yapılan tahta

SOFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Medrese öğrencisi
    • "Okuyanlardan biri on altı, on yedi yaşlarında genç bir softa." (Memduh Şevket Esendal)
  2. İlmiyeden olanlara aşağılamak amacıyla verilen ad
  3. Bir görüşe, bir inanışa körü körüne bağlanan kimse
    • "İnandığından başka inanılacak şey olmadığına inanan insan softadır." (Orhan Veli Kanık)
  4. Yaşadığı çağın gerisinde kalmış, geri kafalı kimse
    • "Bizim moruk yeni kafalı görünmek ister amma halis muhlis softadır." (Peyami Safa)

MUŞTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Karşısındakine vurmak için özel olarak açılmış deliklerine parmakların geçirilmesi ile kullanılan demir parçası
  2. Kunduracıların, derileri vurarak inceltmek için kullandıkları metalden tokmak
  3. Parmağın biri bükülüp sivriltilerek vurulan yumruk

GIPTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İmrenme, imrenti
    • "Gıptayla bakıp zaman zaman gökyüzüne / Rüzgârları hür, kuşları hür zannederiz." (Arif Nihat Asya)
    • "Hayatı bu kadar basit ve formüllü gören samimi insanların bu zihniyetlerine gıpta ettim." (Aka Gündüz)

SUSTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Köpeğin arka ayakları üzerinde durması

VARTA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tehlikeli durum
    • "O insanlar ki hayatın bir bakıma ne korkunç vartaları olabileceğini vaktinde anlamışlar, işlerini becerip kılıçlarını kuşanmışlar..." (Peyami Safa)
    • "Bu uzun zaman boyunca, kim bilir neler çekmiş, ne vartalardan atlamıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Her türlü vartayı kazasız belasız atlatıp..." (Atilla İlhan)

DİKTA

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk

İHATA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuşatma
  2. Kavrayış, anlayış
    • "Biz, zengin burjuvalıkla değil, irfan ve ihatamızla övünüyoruz." (Asaf Halet Çelebi)

TAFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir tür sert, ipekli kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılmış
    • "Söylemeyi unuttum, ben sana gri tafta çarşafımı verecektim, daha yirmi gün evvel yaptırdım ve hiç giymedim." (Peyami Safa)

TRATA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Torbalı balık ağı

POSTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir yere gelen veya bir yerden gönderilen mektup ve emanetlerin tümü
    • "Eşyalarımı ilk posta ile bir denk yapıp İstanbul'a gönderdim." (Ömer Seyfettin)
    • "Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak bugün kalkmış ona posta koyuyor." (Rıfat Ilgaz)
    • "Araba şehre günde üç posta yapar."
    • "Evet. Dilekçeyi de şimdi verdim postaya." (Tarık Buğra)
  2. Genellikle bu emanetleri götüren taşıt
    • "Ben postayı kestim, artık toplantılara gitmeyeceğim."
  3. Bu emanetleri toplayan ve dağıtan kuruluş ve bu kuruluşun bulunduğu yer
    • "Yazısı silinmiş, kâğıdı sarı / Mektubunu geri getirdi / Dünya postaları." (Arif Nihat Asya)
  4. Takım, kol
    • "Sağa sola postalar çıkarıldı. İşçi postaları nöbetleşe çalışırlar."
  5. Kez, defa, sefer
    • "Bu araba bütün eşyayı dört postada taşır."
  6. Yirmi dört saatlik çalışma gününün, çalışma bölümlerinden her biri, vardiya
  7. Bir sanayi veya ticaret işletmesinde aynı süre içinde çalışanların tümü
  8. Hizmet nöbetinde bulunan er
    • "Posta, şu zarfı komutana götür."
  9. Tatar
  10. Vapur, tren, uçak vb. taşıtlarla yapılan yolculuk
    • "Karadeniz postası. Avrupa postası."

TURTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Üzeri yufka kaplı, meyveli veya kakaolu bir pasta çeşidi

ADETA
...
BAŞTA

  1. [zarf] İlk olarak
    • "Arabacı mola verdiği zaman başta o büyük kızla büyük oğlan olmak üzere çocuklar aşağı atladı." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "İpekçilikte Bursa başta gelir."
  2. Özellikle

ÇANTA

  1. [isim] Kösele, meşin, kumaş vb. hafif malzemeden yapılıp büyüklüğüne göre para, evrak, yiyecek vb. koyup taşımaya yarayan kap
    • "Yanından hiç ayırmadığı çantasında bir kütüphane bulursunuz." (Yusuf Ziya Ortaç)

MALTA
...
VOLTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
    • "Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar." (Salâh Birsel)
  2. Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması
    • "Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm." (Necati Cumalı)
  3. Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması
  4. Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma

YAFTA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Üzerine asıldığı veya yapıştırıldığı şeylerle ilgili bir bilgi veren yazılı kâğıt parçası
    • "Zamanın uzunluğuna rağmen bu firmanın yaftasını hâlâ aklımda tutuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

FANTA

  1. [isim] Mavimsi yeşil renkli bir tür baştankara

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü