Başında olan 6 harfli 34 kelime var. Sı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sı olan kelimeler listesine ya da sonu sı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

I S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

IS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SIKICA

  1. [zarf] Sıkı bir biçimde, iyice
    • "İncecik belini alev renkli ipek bir kemerle sıkıca sardı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)

SIZMAK

  1. [nsz] İnce aralıklardan veya gözeneklerden az miktarda ve belli olmadan yavaş yavaş akmak, çıkmak
    • "Cam kenarlarından sızacak esintiyle hasta olacağından korkar." (Salâh Birsel)
  2. Gizli tutulan haber, sır vb. şeyler duyulmak, yayılmak
  3. Herhangi bir topluluğu, bir örgütü yolundan saptırmak için gizlice arasına girmek
  4. [-e] Gizlice, haber vermeden gitmek, sıvışmak
    • "Bekir, kaşla göz arasında dışarıya sızdı." (Atilla İlhan)
  5. İçki, yorgunluk vb. sebeplerle kendinden geçerek uyuyakalmak
    • "İlacı konyağa döktüm. İki saat sonra Süleyman sızdı." (Aka Gündüz)
  6. Düşman mevzileri arasına gizlice girmek ve ilerlemek
    • "Dağlık bir hudut bölgesinde çıkan ve karşı topraktan sızan yabancı çetelerin yardımıyla günden güne ciddi bir hâl alan alçak bir isyanın bastırılmasıydı." (Reşat Nuri Güntekin)

SIVALI

  1. [sıfat] Sıva vurulmuş, sıva sürülmüş
    • "Sıvalı duvar."
  2. Sıvar gibi bulaşmış, sıvanmış

SINMAK

  1. [nsz] Kırılmak, parçalanmak, bozulmak
  2. Yenilmek, bozguna uğramak

SIRACI

  1. [isim] Dört kişilik saz heyeti
  2. Esas çalgı takımı gelmediğinde onların yerine saz çalan ve türkü okuyan kimse
    • "Sıracı elinde kemanla ayağa kalkarak..." (Ahmet Rasim)

SIKKIN

  1. [sıfat] Çok sıkılmış
  2. Sıkıntılı, bungun

SIRACA

  1. [isim] Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü
    • "Elif'i almış, başında keli, boynunda sıracası, sırtında da paçavra entarisiyle getirmişti." (Ercüment Ekrem Talu)

SILACI

  1. [isim] Memleketine, doğup büyüdüğü yere dönerek yakınlarına kavuşan kimse
    • "Sılacıların hepsi, Durmuş gibi on parasız evlerine döndüler." (Ömer Seyfettin)

SIZILI

  1. [sıfat] Sızısı olan
    • "Yazıya geçirmiş olduğu dinmez sızılı aşkı okudukça kendi hayatlarımızın belki başka bir rüyada solumaya koyulduklarını hissediyoruz." (Selim İleri)

SINAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zanaat

SIKLIK

  1. [isim] Sık olma durumu
  2. Sıkça geçme, kullanımı sık olma
  3. Ses, dalga vb.nin birim zamandaki titreşim sayısı, frekans

SIRDAŞ

  1. [isim] Birinin sırlarını bilen kimse, mahrem
    • "Her konuda yardımcı olabilecek güvenilir bir sırdaş bulmam gerekiyordu." (Refik Erduran)
    • "Bu kolay işi güçleştirme yavrum; arkadaş ol benimle, sırdaş ol." (Turan Oflazoğlu)
  2. Birinin sırrını bilecek kadar ona yakın olan kimse

SIRTAR

  1. [isim] Kelergillerden bir balık türü

SIKMAÇ

  1. [isim] Kompresör

SIVACI

  1. [isim] Duvarları sıvayan kimse

SIYRIK

  1. [isim] Çarpma veya vurma sonucunda vücutta hafifçe kazınmış, zedelenmiş, soyulmuş, kanamış yer
  2. Sıyrılmış yer
  3. [sıfat] Yüzeyinden bir parça sıyrılmış olan
  4. [sıfat] Utanması olmayan

SINAMA

  1. [isim] Sınamak işi, deneme, tecrübe

SIRSIZ

  1. [sıfat] Sır (I) sürülmemiş, sırı (I) olmayan
    • "Sırsız küp."

SIĞMAK

  1. [-e] Bir kaba, bir yere bütünüyle girebilmek veya içinden geçebilmek
    • "Bir tavla zarı kadar küçücük eve / Bir kadın iki çocuk nasıl sığar?" (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  2. Uygun olmak
    • "Bu davranışın ne akla ne mantığa ne de insanlığa sığar!"
    • "Kin başka, aşk başkadır, kızım! Muhabbete cinayet sığmaz." (Ömer Seyfettin)

SINCAN

  1. [isim] Sakızlı bir tür dikenli çalı (Astragalus)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü