Başında sü olan 8 harfli 63 kelime var. Sü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sü olan kelimeler listesine ya da sonu sü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜMÜKSEL
-
-
[sıfat]
Sümükle ilgili
-
[sıfat]
Sümükle ilgili
- SÜNNETÇİ
-
-
[isim]
Çocukları sünnet eden kimse
-
[isim]
Çocukları sünnet eden kimse
- SÜTLENME
-
-
[isim]
Sütlenmek işi
-
[isim]
Sütlenmek işi
- SÜNGERLİ
-
-
[sıfat]
Süngerle döşenmiş veya süngerden yapılmış olan
-
[sıfat]
Süngerle döşenmiş veya süngerden yapılmış olan
- SÜTLİMAN
-
-
[sıfat]
Durgun, sakin
- "Tam ortalık sütliman oldu derken, şimdi de bu mektup çıkmıştı karşıma." (Ahmet Ümit)
-
Gürültüsüz, olaysız
-
[sıfat]
Durgun, sakin
- SÜRTÜŞME
-
-
[isim]
Sürtüşmek işi
-
Anlaşmazlık, uyuşmazlık
-
[isim]
Sürtüşmek işi
- SÜRÜNGEN
-
-
[sıfat]
Sürünerek giden (hayvan)
-
Yere yatay olarak uzanan (sap veya kök)
-
[sıfat]
Sürünerek giden (hayvan)
- SÜSLEMEK
-
-
[-i]
Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
- "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Söz oyunlarıyla güzelleştirmek
- "Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak
- "Ben onu bir süsleyeyim de görsün."
-
[-i]
Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
- SÜPRÜNTÜ
-
-
[isim]
Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
- "Elinde tuttuğu, içi süprüntü dolu faraşı merdivenlerin dibine boşalttı." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Bayağı, aşağılık şey veya kimse
-
[isim]
Temizlik yapıldığında toplanan toz ve çöp, çer çöp
- SÜSLETME
-
-
[isim]
Süsletmek işi
-
[isim]
Süsletmek işi
- SÜDREMEK
-
-
[nsz]
Sarhoş olmak, esrimek
-
[nsz]
Sarhoş olmak, esrimek
- SÜFLİLİK
-
-
[isim]
Süfli olma durumu
-
[isim]
Süfli olma durumu
- SÜTLEĞEN
-
-
[isim]
Sütleğengillerden, yaprak sap ve köklerinde süt görünüşlü, kekre ve yakıcı bir öz su bulunan, verdiği öz su türlerine göre hekimlikte ve sanayide kullanılan, yedi yüz kadar türü bilinen, bir veya çok yıllık bir bitki, Japon kaktüsü (Euphorbia)
-
[isim]
Sütleğengillerden, yaprak sap ve köklerinde süt görünüşlü, kekre ve yakıcı bir öz su bulunan, verdiği öz su türlerine göre hekimlikte ve sanayide kullanılan, yedi yüz kadar türü bilinen, bir veya çok yıllık bir bitki, Japon kaktüsü (Euphorbia)
- SÜRERLİK
-
-
[isim]
Uzun sürme durumu
-
[isim]
Uzun sürme durumu
- SÜRDÜRÜM
-
-
[isim]
Abonman
-
[isim]
Abonman
- SÜRMEDAN
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Sürmelik
-
[isim]
Sürmelik
- SÜRTÜNÜŞ
-
-
[isim]
Sürtünme işi veya biçimi
-
[isim]
Sürtünme işi veya biçimi
- SÜRMESİZ
-
-
[sıfat]
Sürme ile boyalı olmayan
- "... en solgun günlerinde bile gözlerini sürmesiz, dudaklarını boyasız bırakır." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Sürme ile boyalı olmayan
- SÜRÜNMEK
-
-
[nsz]
Karnı üzerinde sürünerek gitmek
- "İçimize tekrar emniyet geldikten sonra, karnımız üstünde sürünerek Nil'e, sonra öteki sahile geçtik." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Kendi üzerine koku, krem vb. sürmek
- "Bir şişe kolonyayı süründüm."
-
[-e]
Bir şeye değerek geçmek, geçerken değmek
- "Duvara sürünmek. Boyaya sürünmek."
-
Sürünme işine konu olmak
- "Ucu gönlüm gibi ardınca sürünsün yürüsün." (Enderunlu Vasıf)
-
Yoksul ve perişan yaşamak
-
[nsz]
Karnı üzerinde sürünerek gitmek
- SÜTÇÜLÜK
-
-
[isim]
Süt satma işi
-
Sütten kaymak, tereyağı, yoğurt, peynir vb. ürünler elde etme işi
-
[isim]
Süt satma işi