Başında su olan 6 harfli 28 kelime var. Su ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde su olan kelimeler listesine ya da sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında su bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SUBAŞI
-
-
Rumeli'de çiftlik kâhyası
-
[isim]
Şehirlerin güvenlik işlerine bakan görevlilerin başı
-
Acemi ocaklarında küçük aşamalı subay
-
Osmanlılarda kapıkulu süvarileri arasından, savaş zamanı güvenlik işlerine bakmak, barış zamanı da vergi toplamak işleri için ayrılan kimse
-
Rumeli'de çiftlik kâhyası
- SUÇSUZ
-
-
[sıfat]
Suçu olmayan, suç işlememiş olan, masum
-
[sıfat]
Suçu olmayan, suç işlememiş olan, masum
- SUNMAK
-
-
[-i]
Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, yollamak, göndermek, takdim etmek
- "Bu küçük hadiseyi devlet adamlarımıza bir müşahede olarak sunuyorum." (Burhan Felek)
-
Tanıtmak, bilgi vermek amacıyla çeşitli yöntemler kullanarak bir konuyu dinleyenlere aktarmak
-
Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı takdim etmek
-
[-i]
Bir büyüğe veya nezaket gereğince bir kimseye bir şeyi vermek, yollamak, göndermek, takdim etmek
- SUYOLU
-
-
[isim]
Sutaşı
-
[isim]
Sutaşı
- SUNUCU
-
-
[isim]
Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı sunan, açıklayan kimse, takdimci, anonsör
-
[isim]
Radyoda, televizyonda, bir eğlence yerinde programı sunan, açıklayan kimse, takdimci, anonsör
- SUNGUR
-
-
[isim]
Doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş
-
[isim]
Doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş
- SUPLES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güreşte hasmın sırtını yere getirmek için kendi üzerinden aşırılarak yapılan bir atma hareketi
-
Esneklik
-
[isim]
Güreşte hasmın sırtını yere getirmek için kendi üzerinden aşırılarak yapılan bir atma hareketi
- SULAMA
-
-
[isim]
Sulamak işi
-
Arklar veya savaklar yardımı ile su akıtarak herhangi bir toprak bölgesini kuraklıktan kurtarma
-
[isim]
Sulamak işi
- SUFLÖR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan erkek
- "Suflör çırpınıyor ama bu da kâr etmiyordu." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan erkek
- SUİZAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kötü san, kuşku
-
[isim]
Kötü san, kuşku
- SUALLİ
-
-
[sıfat]
Suali olan
-
[sıfat]
Suali olan
- SUBRET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Komedilerde hafifmeşrep genç kadın veya işveli hizmetçi rollerine çıkan kadın oyuncu
-
[isim]
Komedilerde hafifmeşrep genç kadın veya işveli hizmetçi rollerine çıkan kadın oyuncu
- SUZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir tür kasnak işi
- "Tülbent üzerine suzeni işinde büyük bir ustalıkla muvaffakiyetler gösterdiğinden bahsedenler vardı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Bir tür kasnak işi
- SUDOKU
- ...
- SUSPUS
-
-
[sıfat]
Susmuş, sinmiş
- "Başını öne eğip suspus oluşlarında böyle bir huyun tesirini keşfedebilmekteyim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir an üçü de suspus oldular, hiç kimse konuşmadı." (Tarık Dursun K)
-
[zarf]
Susmuş, sinmiş bir biçimde
-
[sıfat]
Susmuş, sinmiş
- SULHÇU
-
-
[sıfat]
Barışsever
-
[sıfat]
Barışsever
- SULHEN
- ...
- SULTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslüman, özellikle Sünni hükümdarların kullandıkları unvan, padişah
- "Kanuni Sultan Süleyman."
-
Padişahların erkek ve kız çocukları ile anne ve eşlerine verilen unvan
- "Naciye Sultan. Hürrem Sultan."
-
Bektaşi azizi
- "Balım Sultan. Kaygusuz Sultan."
-
[isim]
Müslüman, özellikle Sünni hükümdarların kullandıkları unvan, padişah
- SUFLÖZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan kadın
-
[isim]
Oyunculara, rollerinde unuttukları sözleri izleyicilere duyurmadan söyleyip hatırlatan kadın
- SURETA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Görünüşe göre, görünüşte
-
Yalandan
-
[zarf]
Görünüşe göre, görünüşte