Başında su olan 5 harfli 38 kelime var. Su ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde su olan kelimeler listesine ya da sonu su ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında su bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SU, US

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SUTLU
...
SUNUM

  1. [isim] Sunma işi
  2. Bir bildirinin çeşitli yollarla dinleyenlere aktarılması
  3. Lokma, parça

SUCUL

  1. [sıfat] Suyu seven, suya düşkün
  2. Suyu çeken, hidrofil

SUSUZ

  1. [sıfat] Suyu olmayan, suyu bulunmayan
    • "Bir kadeh rakıyı susuz ve bir hamlede içti." (Peyami Safa)
  2. Suyu çok az olan
    • "Susuz portakal."
  3. Yağmursuz, kurak geçen
    • "Susuz bir yaz."
  4. Susamış olan
    • "Koca bir tarihin tutuştuğu çöllerde susuz yanan insanların çatlak dudaklarında temaşa ediyoruz." (Falih Rıfkı Atay)
  5. [zarf] Su olmadan
    • "Susuz bırakmak."

SURAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yüz (II)
    • "Neredense suratına bir de sinek musallat olmuştu." (Atilla İlhan)
    • "Babam biraz surat astı ama anam katıldı gülmekten." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Şimdi ters yüzü eve dönsek çocuklar ağlar, bayan surat eder." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "İkimizde de birbirimize bakacak surat kalmamıştı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Somurtkanlık, asık yüzlülük
    • "Onda surat mahkeme duvarı, tükürsem yağmur yağıyor sanacak." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Soğuk davranma
    • "Ne vurdumduymaz misafirdi bunlar, ne surattan anlıyorlardı ne rumuzdan ne kinayeden." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SUSAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Susamgillerden, sıcak bölgelerde yetişen küçük bir bitki (Sesamum indicum)
  2. Bu bitkinin yağ çıkarılan, öğütülerek tahin elde edilen ve simit vb.nin üzerine serpilen küçük sarımtırak tohumu
  3. Süsen

SUDAK

  1. [isim] Levrekgillerden, tatlı sularda yaşayan, eti beyaz ve lezzetli bir balık (Lucioperca fluviatilis)

SUNGU

  1. [isim] Bir büyüğe sunulan armağan
  2. Bir tanrıya veya tapınağa yapılan bağış

SUNMA

  1. [isim] Sunmak işi

SUÇLU

  1. Suç işlemiş, suçu olan (kimse), kabahatli, mücrim
    • "Suçluların ani, delice hareketleri gizli kalabilirdi." (Aka Gündüz)
    • "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılmaz." (Anayasa)

SUOKU

  1. [isim] Suokugillerden, bataklık bölgelerde ve su kenarlarında yetişen, kök sapları tazeyken kekre olan, kurutulduğunda yenilebilen küçük bir bitki (Sagitteria)

SUSUŞ

  1. [isim] Susma işi veya biçimi
    • "Bu susuş söyleyecek söz bulamadığı için değildi." (Tarık Buğra)

SUSAK

  1. [sıfat] Susamış olan, susayan
  2. [isim] Su kabağından yapılmış veya ağaçtan oyulmuş maşrapa
  3. Salak, aptal

SUSMA

  1. [isim] Susmak işi
    • "On dakika bir mecliste insanların susması korkunç bir şeydir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Türk nakışlarında bir iğne türü

SUVAT

  1. [isim] Hayvan suvaracak yer

SUTAŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bakınız sutaşı

SUARE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gece gösterimi
  2. Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı
    • "Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi." (Falih Rıfkı Atay)

SURET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görünüş, biçim
    • "İnsan suretinde bir ağaç."
    • "İstanbul'a sureti haktan görünen öyle belediye başkanları geldi ki Anadolu'dan gelen hemşehrilerinin gecekondularına göz yumdu." (Aydın Boysan)
  2. Yazı veya resim kopyası, nüsha
    • "Bunun bir suretini almalı."
  3. Biçim, yol, tarz
    • "Birbirimize karşı oynayacak bir rolümüz olmadığı açık surette görülüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. İslam felsefesinde, varlığın görünen yanı, beş duyu ile algılanan yönü
  5. Resim, fotoğraf
  6. Yüz, çehre

SUCUK

  1. [isim] Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek
  2. Ceviz, badem içi vb. şeyler, bir ipliğe dizildikten sonra nişasta ile koyulaştırılmış kaynar üzüm şırasına batırılarak yapılan tatlı yiyecek

SUPLA
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü