Başında se olan 5 harfli 88 kelime var. Se ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde se olan kelimeler listesine ya da sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında se bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ES, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SELEN

  1. [isim] Ses, haber, bilgi

SEFİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sefalet çeken, yoksul
    • "Bu, korkunç bir çocukluğun, sefil, bahtsız bir çocukluğun devamıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Alçak

SEKİŞ

  1. [isim] Sekmek işi veya biçimi
    • "Ahtapot kısa kısa sekişlerle usulcacık geminin yanına yanaşıyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

SERAP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Atmosferde ışık ışınlarının kırılmasından doğan ve çöllerde kolaylıkla gözlemi yapılabilen optik yanılma, uzaktaki bir cisme bakarken sanki bir su yüzeyinden yansıyormuş gibi cisimle birlikte ters görüntünün oluşumu, ılgım, yalgın, pusarık
    • "Birdenbire uzakta ... tatlı bir serap gördüm." (Memduh Şevket Esendal)

SEVDA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güçlü sevgi, aşk
    • "Ne şair yaş döker ne âşık ağlar / Tarihe karıştı eski sevdalar." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  2. Aşırı ve güçlü tutku, istek

SEPYA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Mürekkep balığından alınan koyu siyah boya
  2. [sıfat] Bu boya ile yapılan (resim)

SEKİL

  1. [isim] At, eşek ve sığırların ayaklarında bileğe veya dize kadar çıkan beyazlık, seki (II)

SERİK
...
SEBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sözünden veya kararlarından dönmeme, bir işi sonuna değin sürdürme, direşme
    • "Fakat şu var ki çocuklar arzularında sebat göstermiyorlar." (Halide Edip Adıvar)

SEPET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Saz, kamış veya ince dallardan örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
    • "Patrona kalsa sepet havasını çoktan çalardı." (Memduh Şevket Esendal)
  2. [sıfat] Bu kabın aldığı ölçüde
    • "Bir sepet elma."
  3. [sıfat] Bu kap biçiminde örülerek yapılmış
    • "Sepet sandık. Sepet araba."
  4. Sazdan örülmüş balık kapanı
  5. Motosikletin yan tarafında bulunan, tek yolcu taşımak üzere hazırlanmış ayrı bölüm
  6. Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ

SEZON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mevsim
  2. Belirli bir süre
    • "Böylece tiyatro sezonu hakkında insan yarım saat içinde fikir edinebilmiş oluyor." (Haldun Taner)
  3. Genellikle sporda belli bir etkinlik süresi

SEZME

  1. [isim] Sezmek işi

SERGİ

  1. [isim] Alıcının görmesi, seçmesi için dizilmiş şeylerin tümü ve bu nesnelerin serildiği yer
    • "Bir karpuz sergisi açabilmek için projeler yapmakta idi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şehir Galerisi'nde açtığı ilk sergide, yalnız zevkine ve hünerine değil, sabrına da şaştım." (Yusuf Ziya Ortaç)
  2. Halkın gezip görmesi, tanıması için uygun biçimde yerleştirilmiş ürünlerin, sanat eserlerinin tümü
    • "Resim, heykel, seramik, el işleri sergisi ne olursa gidiyorum." (Haldun Taner)
  3. Bir yerin, bir ülkenin veya çeşitli ülkelerin kendine özgü tarım, sanayi vb. ürünlerini tanıtmak için bunların uygun bir biçimde gösterildiği yer, meşher
  4. Yaygı, kilim

SEBİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu
  2. Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane
  3. Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma

SEMAH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alevi ve Bektaşi topluluklarında yaygın olan ve müzik eşliğinde uygulanan tören nitelikli oyun

SENİR

  1. [isim] İki dağ arasındaki sırt

SEZGİ

  1. [isim] Sezme yeteneği, feraset
    • "Kaynana, yaman halk kadını sezgisi ile teşhisi koymuştur." (Haldun Taner)
  2. Gerçeğin deneye veya akla vurmadan doğrudan doğruya kavranması

SELİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Akıcı

SERİN

  1. [sıfat] Az soğuk, ılık ile soğuk arası
    • "Dedelerimiz sıcakta serin tutan birtakım kürkler bulunduğunu bilirlerdi." (Refik Halit Karay)
  2. Hoşa giden, hafif bir soğukluk veren
    • "... kuşluk vaktinin sıcağına rağmen bina loş ve serin." (Refik Halit Karay)

SEHER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı
    • "... deniz ise sanki dibinden doğmaya başlayan güneşle seher vaktinin nemli, taze cilasını almıştı." (Refik Halit Karay)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü