Başında sa olan 6 harfli 130 kelime var. Sa ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sa olan kelimeler listesine ya da sonu sa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sa bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAKAĞI
-
-
[isim]
Özellikle atlarda görülen ve insanlara da bulaşan ölümcül bir hayvan hastalığı, ruam
-
[isim]
Özellikle atlarda görülen ve insanlara da bulaşan ölümcül bir hayvan hastalığı, ruam
- SAYVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü
- "Saçak sayvanı. Perde sayvanı. Eteklik sayvanı. Karyola sayvanı."
-
Evlere bitişik, önü açık, direkler üzerine oturtulmuş, üzeri örtülü yer
-
Kulak kepçesi
- "Amma nasıl çocuk ... vücut tüylü, kulağın sayvanı yok." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Güneşten, yağmurdan korunmak için veya süs olarak bir şeyin üzerine çekilen dam saçağı gibi düz veya eğimli örtü
- SAVRAN
- ...
- SARGIN
-
-
[zarf]
İçten, yürekten
-
[zarf]
İçten, yürekten
- SAMİMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçten (duygu vb.)
- "Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı." (Orhan Veli Kanık)
- "Kocasının samimi olup olmadığını düşünmeden kadın insiyakıyla üzülüverdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Candan, açık yüreklikle davranan
- "Diğerine gelince: Bu pek sıcakkanlı, pek samimi bir gençtir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
İçli dışlı, senli benli olarak
- "Onunla samimi konuştum."
-
[sıfat]
İçten (duygu vb.)
- SARSIM
-
-
[isim]
Sarsma işi
-
Tedirginlik
-
[isim]
Sarsma işi
- SAVSAK
-
-
[sıfat]
İhmalkâr
-
[sıfat]
İhmalkâr
- SARNIÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yağmur suyu biriktirmeye yarayan yer altı su deposu
- "Birlikte kalenin sarnıcına kadar yürüdüler." (Refik Halit Karay)
-
Gemilerde bulunan sacdan yapılmış tatlı su deposu
-
[isim]
Yağmur suyu biriktirmeye yarayan yer altı su deposu
- SAFARİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
-
Toplu olarak ava çıkma
-
Katılımcıların vahşi hayatı yerinde görmelerini sağlayan turistik gezi
-
Genellikle ketenden yapılan kısa pantolon, büyük cepli uzun ceket ve geniş kenarlı mantar şapkadan oluşan av kıyafeti
-
[isim]
Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı
- SAFİHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İnce, yassı ve geniş metal nesne, levha
-
[isim]
İnce, yassı ve geniş metal nesne, levha
- SALATA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
- "Domates salatası. Yeşil salata. Çoban salatası."
-
[isim]
Genellikle bazı çiğ ot ve sebzelerle yapılan, yağ, limon vb. maddeler konulan, yemeklerle birlikte yenen yiyecek
- SANSAR
-
-
[isim]
Postları değerli türlü etçil hayvanların ortak adı (Martes martes)
- "Ağaç sansarı. Kaya sansarı."
-
[isim]
Postları değerli türlü etçil hayvanların ortak adı (Martes martes)
- SAZLIK
-
-
[isim]
Sazları (I) çok olan yer
- "Bu sık sazlığın gölgesinden kurtulan yerlerde, derenin sakin suları, buğulanmış bir gümüş rengiyle görünüyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sazları (I) çok olan yer
- SAHABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
-
Sahipler, sahip çıkanlar
-
[isim]
Hz. Muhammed'i görmüş ve onun sohbetinde bulunmuş Müslümanlar, ashap
- SAVUNU
-
-
[isim]
Savunma
- "Olaylar zinciri bu savunuyu haklı çıkaracak nitelikte değildir." (Salâh Birsel)
-
[isim]
Savunma
- SAHLEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Salep
-
[isim]
Salep
- SARBAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Deveci
-
[isim]
Deveci
- SARHOŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- "Sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım, diyerek birdenbire yeniden gazeteciliğe dönmek olacak iş değildi." (Ahmet Ümit)
-
Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan
- "Zafer sarhoşu."
-
[zarf]
Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak
- "Arılar bahar çiçekleriyle sarhoş dolaşıyorlar."
-
[sıfat]
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- SAZSIZ
-
-
[sıfat]
Sazı olmayan
-
[sıfat]
Sazı olmayan
- SADİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Başkalarına acı çektirerek cinsel doyum sağlayan (kimse), elezer
-
Sadistlik niteliğinde olan (kimse), elezer
-
Başkalarına acı çektirmekten zevk duyan (kimse), elezer
-
Başkalarına acı çektirerek cinsel doyum sağlayan (kimse), elezer