Sonunda s olan 3 harfli 38 kelime var. S harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da başında s harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SOS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bazı yemeklerin üzerine dökülen, domates, baharat vb. şeylerle yapılan karışım

FIS
...
RUS
...
MAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Emme, emerek içine çekme, soğurma

FAS
...
KES

  1. [isim] Genellikle yakmak için kullanılan iri saman

SİS

  1. [isim] Atmosferin alt tabakalarındaki küçük su taneleri veya buhardan oluşan bulutların çok alçalarak yeryüzüne kadar inmesiyle oluşan duman
    • "Kalkuta'yı süt mavisi bir akşam sisi kaplıyor." (Refik Halit Karay)

SES

  1. [isim] Kulağın duyabildiği titreşim, seda, ün
    • "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Gülsüm bu fena muamelelere ses çıkarmazdı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Üç defa ses veren bir küçük çanın altından bahçeye girdiler." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Çardaktan kocasının sesini yükselterek söylediğini duyan kadın, kahve takımlarını alıp çıktı." (Necati Cumalı)
  2. Ciğerlerden gelen havanın ses yolunda yaptığı titreşim
    • "Boğukluğu benim kulağıma da ürkütücü gelen bir sesle sordum." (Refik Halit Karay)
    • "Her biri bir türlü feryada başlar / Güller seda verir, bağlar ses verir." (Âşık Veysel)
  3. Duygu ve düşünce
    • "Gençliğin sesini duyuran başka bir dergide ..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  4. Herhangi bir davranış, tutum karşısında uyanan ruhsal tepki
    • "Vicdanın sesi. Aklın sesi."
  5. Aralarında uyum bulunan titreşimler

PES

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [ünlem] Yenilgiyi kabul ettiğini belirtmek için veya birinin şaşkınlık veren davranışlarına karşılık olarak kullanılan bir söz

PAS

  1. [isim] Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde
    • "Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler
    • "Hokkaların içinde mürekkep kurumuş, kalemler pas tutmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)
  3. Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı
  4. Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka, bar
    • "Hastanın dilindeki pas."

ÇİS

  1. [isim] Bazı bitkilerden sızan ve katılaşarak sarımtırak bir cisim durumuna gelen bir çeşit şekerli öz su, kudret helvası
    • "Çis, hekimlikte müshil olarak kullanılır."

HİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Duygu
    • "Birisi duygularına, hislerine kulak verir, öteki hile ve desise seslerine ..." (Burhan Felek)
    • "Ona mantık ve kıyaslarını yaparken, hissine ve taassubuna kapılmamasını tavsiye edecektim." (Ömer Seyfettin)
    • "Türkçe konuştuğu için bana kendi yakınlarımızdan biri hissini veren yaşlı bir garson hemen yanımıza geldi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Duyu
  3. Sezgi, sezme

HAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Özgü, öze, mahsus
    • "Anadolu'nun yüksek yaylalarına has, sessiz, pussuz, boz renkli gecelerden biriydi." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Katışıksız, en iyi cinsten, saf
    • "Has gümüş."
  3. Hükümdara özgü olan
    • "Has ahır. Has bahçe."
  4. İyi nitelikleri kendinde toplamış olan (kimse)
  5. [isim] Başmaklık

MİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güzel koku
    • "Hava mis gibi çam kokuyor." (Halide Edip Adıvar)

AKS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dingil

SÜS

  1. [isim] Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek
    • "Bu zannını bir çeşit materyalist felsefeye uydurarak ona yüksek bir entelektüalizm süsü verirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Süsleme veya süslenme işi
    • "Süse düşkün."
  3. Anlamı zenginleştiren edebiyat sanatı
    • "Divan şiiri süse önem vermiştir."
  4. Güzellik veren, güzelleştiren şey
    • "Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur." (Tarık Dursun K)

KÜS

  1. [sıfat] Küsmüş, dargın
    • "Bu sınıfta küs çocuklar var."

BİS
...
BAS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] En kalın erkek sesi
  2. Sesi böyle olan sanatçı
  3. En kalın sesli orkestra çalgısı

FES

  1. [isim] Şapka yerine kullanılan, kırmızı, kalın çuhadan yapılmış, tepesinde püskülü olan, silindir biçiminde başlık

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü