Sonunda re olan 5 harfli 51 kelime var. RE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde re olan kelimeler listesine ya da başında re olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EMARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirti, iz, ipucu
- "Fakat hepsinin yüzünde korku ve endişe emarelerini ayan beyan görmüştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Belirti, iz, ipucu
- MUARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş, kareli kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış olan
-
[isim]
Dalgalı parıltılar verilmiş olan bir tür kumaş, kareli kumaş
- ÇEHRE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yüz (II)
- "Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım." (Ncmettin Halil Onan)
- "Benimle yalnız kalınca yine bir nöbet ağlayıp sızlayacaklarını hissettiğim için çatkın bir çehre almıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Bir şeyim yok, asabım bozuk diye cevap veriyor, çehre ediyordu." (Refik Halit Karay)
- "İhtiyarın çehresi fena hâlde bozulmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
Görünüş
-
Kimlik
- "Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Somurtkanlık
-
[isim]
Yüz (II)
- SÜTRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Perde, örtü
-
Evde veya açık alanda namaz kılarken öne konulan nesne
-
Düşman gözünden ve ateşinden korunmaya yarar doğal veya yapma siper
-
[isim]
Perde, örtü
- SÜRRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının her yıl Mekke ve Medine'ye gönderdikleri para ve armağanlar
- FİTRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayı içinde verilen, miktarı belirli sadaka, fıtır sadakası
-
[isim]
Ramazan ayı içinde verilen, miktarı belirli sadaka, fıtır sadakası
- METRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, temel uzunluk ölçüsü birimi
- "İskenderun körfezine sekiz yüz metre yukarıdan bakıyordum." (Refik Halit Karay)
-
Genellikle desimetre, santimetre, milimetrelere bölünmüş ölçü aracı
-
[isim]
Yer meridyen çemberinin kırk milyonda biri olarak kabul edilen, temel uzunluk ölçüsü birimi
- AŞURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
-
[isim]
Buğday, nohut vb. tanelerle kuru yemişlerin bir arada şekerle kaynatılmasıyla yapılan bir tür tatlı
- ZÜHRE
- ...
- FLÖRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dürtücü kılıç
-
Bu kılıç kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
-
[isim]
Dürtücü kılıç
- ŞAİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kadın şair
-
[isim]
Kadın şair
- ÜZERE
-
-
[zarf]
Amacıyla
- "Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar." (Peyami Safa)
-
Şartıyla
- "Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsiniz."
-
Neredeyse
- "Bu yangın kalbimizde başlıyorsa yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere olduğumuzu hissedersek ne yapalım?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[edat]
Gibi
- "Daha önce belirtildiği üzere."
-
[zarf]
Amacıyla
- GEBRE
-
-
[isim]
Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese
-
[isim]
Atı tımar etmekte kullanılan kıldan kese
- SAHRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Külte
-
[isim]
Külte
- ŞİFRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
- "İstanbul mümessilliği şifresiyle Mustafa Kemal Paşa'ya bekledikleri malumatı iletmiştim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gizliliği olan kasa, kapı, çanta vb. şeylerin açılması için gereken rakam
-
[isim]
Gizli haberleşmeye yarayan işaretlerin tümü
- KATRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Damla
-
[isim]
Damla
- LİBRE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
-
[isim]
Yarım kilogramlık bir ağırlık ölçü birimi
- USARE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz su
-
[isim]
Öz su
- SUARE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gece gösterimi
-
Akşam yemeğinden sonra yapılan eğlence, toplantı
- "Karargâh, şerefine büyük bir suare vermek için hazırlanmakta idi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Gece gösterimi
- DAİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat
- "Bu koskoca binanın, pasajın arka tarafında bir kısım daireleri ayrıca kiraya verilmiş." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Belirli devlet işlerini çevirmekle görevli kuruluşlardan her biri
- "Eskiden hem bir dairede beraber bulunmuşlar hem de silah arkadaşlığı etmişlerdi." (Refik Halit Karay)
-
Bu kuruluşların içinde çalıştıkları yapı
-
Bir yapı veya gemide belli bir işe ayrılmış bölüm
- "Yemeği, selamlık dairesinin üst katındaki yemek salonunda yediler." (Memduh Şevket Esendal)
-
Soyut kavramlarda belli sınır, ölçü
- "Mantık dairesinde konuşmak."
-
Bir çemberin içinde kalan düzlem parçası
-
Saz takımında usul vurmaya yarayan tef
-
[isim]
Bir yapının konut olarak kullanılan bölümlerinden her biri, kat