Başında re olan 5 harfli 36 kelime var. Re ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde re olan kelimeler listesine ya da sonu re ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında re bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ER, RE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- RESUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kendisine kitap indirilmiş peygamber
-
Haberci
-
[isim]
Kendisine kitap indirilmiş peygamber
- RENDE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
-
Üzerinde küçük delik ve kesici çıkıntıları bulunan, peynir, soğan, havuç vb.ni ufak parçalara ayırmak için kullanılan mutfak aleti
-
Bu aletle ufak parçalara ayrılmış şey
- "Peynir rendesi. Sabun rendesi."
-
[isim]
Tahta yüzeyleri pürüzsüz duruma getirmek, biçim vermek için marangozların kullandığı araç
- REKİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dikme, saplama, kurma
-
[isim]
Dikme, saplama, kurma
- RESİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Su düzeyindeki sıra kayalar
-
[isim]
Su düzeyindeki sıra kayalar
- RESTO
- ...
- RECEP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi
-
[isim]
Ay takviminin yedinci ayı, üç ayların birincisi
- REFLÜ
- ...
- REVAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Giden, yürüyen
- "Arabalarımıza binip Tiran yoluna revan, âdeta, kır gezintisine çıkmış bir aile hâlinde idik." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Giden, yürüyen
- REŞME
-
-
[isim]
Hayvanın başlığı, yuları ve gemi
-
[isim]
Hayvanın başlığı, yuları ve gemi
- REFAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama, gönenç
- "Sağlığında borç içinde olmakla beraber müthiş bir refah havası içinde yüzen aile beş parasız kalıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bolluk, varlık ve rahatlık içinde yaşama, gönenç
- REAYA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
-
Tanzimat'tan önce Osmanlı İmparatorluğu'nun Müslüman olmayan uyrukları
- "Buradaki Türkler de tek tük reayayı görmemezliğe gelebiliyorlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Hristiyan
-
[isim]
Bir hükümdarın yönetimi altındaki halk
- RESMİ
- ...
- REMİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
- "Ondan sonra bakıcı hoca remil atsa nerede olduğumu bulamaz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Bu biçimde bakılan fal
-
[isim]
Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma
- RECİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Taşa tutma, taşa tutarak öldürme
-
[isim]
Taşa tutma, taşa tutarak öldürme
- REDİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er
- "Bir büyük karargâhta kumandan ve zabitlere hizmetçi dağıtıldığı zaman, zabit namzetlerinin payına eğer salak bir Şam redifi düşerse gene iyidir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Şiirde uyaktan sonra tekrarlanan, aynı harflerden oluşan kelime veya ek, yedek
-
[isim]
Son dönem Osmanlı ordusunda, askerlik görevini bitirdikten sonra yedeğe ayrılan er
- REKOR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir spor dalında erişilmiş derecelerin en üstünü
-
Daha önce elde edilmemiş olan sonucu aşan yeni sonuç
-
[isim]
Bir spor dalında erişilmiş derecelerin en üstünü
- RESEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kendi başına, kendiliğinden
-
Bağımsız olarak, kimseye bağlı olmaksızın
- "Cumhurbaşkanının resen imzaladığı kararlar ve emirler aleyhine ... yargı mercilerine başvurulamaz." (Anayasa)
-
[zarf]
Kendi başına, kendiliğinden
- REVİŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gidiş, yürüyüş
-
Üslup
-
Tutum, yol
-
[isim]
Gidiş, yürüyüş
- REZİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alçak, aşağılık
- "Sadece rezil etmekle kalmayacağım, hapse de tıktıracağım." (Peyami Safa)
- "Parmaklarının bileğime yapışacağından ve daha fazla rezil olacağımdan şüphe etmiyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hasan, bu dediğini yapsaydı, dört başı mamur bir dayak yiyip âleme rezil rüsva olacaktı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Şu gömleğe bak, rezili çıkmış!" (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Alçak, aşağılık
- RETRO
- ...