Sonunda ra olan 5 harfli 55 kelime var. RA ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ra olan kelimeler listesine ya da başında ra olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAHRA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir tür eğri budama bıçağı
-
[isim]
Bir tür eğri budama bıçağı
- BAFRA
- ...
- KOFRA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bina girişlerinde elektrik şebeke hattını sigorta sistemi ile düzenleyen kutu
-
[isim]
Bina girişlerinde elektrik şebeke hattını sigorta sistemi ile düzenleyen kutu
- NOKRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büveleğin sebep olduğu, genellikle davar ve sığırlarda, seyrek olarak insanlarda rastlanan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık
-
[isim]
Büveleğin sebep olduğu, genellikle davar ve sığırlarda, seyrek olarak insanlarda rastlanan, ortası delik şişkinliklerle tanınan hastalık
- KOTRA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli
- "Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli
- ÇOPRA
-
-
[isim]
Balık kılçığı
-
Sık çalılık veya sazlık
-
[isim]
Balık kılçığı
- ÜSERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Esirler, köleler
- "Bulgarlara esir düşüp fedakâr emirberi Hasan Çavuşun marifetiyle üsera karargâhından firar edişi." (Haldun Taner)
-
[isim]
Esirler, köleler
- ZÜRRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tarımla uğraşanlar
-
[isim]
Tarımla uğraşanlar
- DONRA
-
-
[isim]
Saç kepeği, kaş konağı
-
Kalınlaşmış, tabaka durumuna gelmiş kir
-
[isim]
Saç kepeği, kaş konağı
- FODRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Düz ve dik durması için elbisenin bazı yerlerine kumaşla astar arasına konulan sert ve kolalı bez
-
[isim]
Düz ve dik durması için elbisenin bazı yerlerine kumaşla astar arasına konulan sert ve kolalı bez
- TUĞRA
-
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret
-
Tura
-
[isim]
Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret
- ABARA
- ...
- AVARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma
- "Güreş boyunca iki yazar kendi savında direnir ve avara kasnak dönüp durur." (Salâh Birsel)
-
[ünlem]
Kıyıya dayanılarak sandalın açılması için kürekçilere verilen komut
-
Bir geminin başka bir gemiden veya kıyıdan açılması
-
[isim]
Üzerinde döndüğü ve kendisini taşıyan milden bağımsız olarak çalışan mekanizma
- ÇIKRA
-
-
[isim]
Sık çalı
-
[isim]
Sık çalı
- SOFRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
- "Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sofrayı topladıktan sonra yanımıza uğramadı." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hanımlar sessiz hareketlerle ortaya iki sofra kurmuşlardı." (Aka Gündüz)
-
Birlikte yemek yiyenlerin tümü
- "Bizim sofra çok şendir."
-
Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası
- "Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm
-
Anüs
- "Çocuğun sofrası dışarı fırlamış."
-
[isim]
Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu
- MAHRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzüm taşımaya yarayan ağzı geniş, dibi dar tahta kap
-
[isim]
Üzüm taşımaya yarayan ağzı geniş, dibi dar tahta kap
- MISRA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dize
- "Bir beyitte iki mısra bulunur."
-
[isim]
Dize
- SUBRA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Koltukluk
-
[isim]
Koltukluk
- ÜMERA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Buyurucular, beyler, amirler
-
Üstsubaylar
- "Ordu kumandanı, kendi ümerasından birinin istediği bir matara suyu esirgedi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Buyurucular, beyler, amirler
- ÇAKRA
-
-
[isim]
Vücuttaki enerji üreten noktalardan her biri
-
[isim]
Vücuttaki enerji üreten noktalardan her biri