Başında pe olan 6 harfli 44 kelime var. Pe ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde pe olan kelimeler listesine ya da sonu pe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında pe bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PEREME
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Gondola benzeyen bir kayık
-
[isim]
Gondola benzeyen bir kayık
- PETROL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı
- "Kamyonlar yarı benzin, yarı petrolle çalışmaya uğraşıyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı
- PEYNİR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin
- "Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allaha diyen." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Maya ile katılaştırılarak sütten yapılan ve birçok türü olan besin
- PENCİK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
-
Asker yetiştirilmek üzere verilen beşte bir askerden sonra esir sahibinde kalan beşte dört oranındaki esir için alınan vergi
-
Gümrük idaresi tarafından belirli bir vergi karşılığında köle sahibine verilen sahiplik hakkını gösteren senet
-
[isim]
Asker yetiştirilmek için savaş tutsaklarından beşte bir oranında ayrılan acemi oğlanı adayı
- PEKMEZ
-
-
[isim]
Genellikle üzüm, dut vb. meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış biçimi
- "Karısı ile kaynatası çoktan kalkmışlar, bahçede pekmez kaynatıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Genellikle üzüm, dut vb. meyvelerin kaynatılarak koyulaştırılmış biçimi
- PELENK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Pars
-
[isim]
Pars
- PEHPEH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[ünlem]
Beğenme, şaşma anlatan bir söz
- "Pehpeh, ne güzel yakışmış!"
-
[ünlem]
Beğenme, şaşma anlatan bir söz
- PEYREV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Başkasının izinden giden, izleyen kimse, izleyici
-
[isim]
Başkasının izinden giden, izleyen kimse, izleyici
- PERULU
- ...
- PERVAZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- "Pencerenin pervazına oturup tekrar gökyüzüne baktım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Giysilerin yaka, kol, etek vb. yerlerine veya kumaştan yapılmış diğer eşyaların kenarlarına geçirilmiş, dar, uzun parça
-
Cilt kapağının iç tarafına konulan deri parçası
-
Uçuş
-
[isim]
Kapı, pencere vb. yerlerin kenarlarına geçirilen ensiz parça
- PEPSİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim
-
[isim]
Mide mukozasının salgıladığı albüminli besinleri peptona çeviren enzim
- PERHİZ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Diyet
- "Biraz perhizle idare edersek biz burada iki ay daha yaşayabiliriz." (Ahmet Mithat)
- "Fiyatlar o kadar yükseldi ki perhiz eder gibi yediğim hâlde, yine her yemek bir buçuk lirayı geçmeye başladı." (Ömer Seyfettin)
-
Hristiyanların ve Yahudilerin belli günlerde et, yağ vb. yiyecekleri yemeden tuttukları oruç
-
[isim]
Diyet
- PEŞKEŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yaranmak amacıyla uygunsuz olarak verilen şey
-
[isim]
Yaranmak amacıyla uygunsuz olarak verilen şey
- PEÇETE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası
-
[isim]
Yemekte giysiyi korumak, ağız silmek için kullanılan ince, yumuşak kâğıt veya kumaş parçası
- PERTEK
- ...
- PERUKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Peruk
- "Biraz dalgalı kısa saçları güzel bir peruka gibi görünüyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Peruk
- PEPTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
-
[isim]
Vücutça özümlenebilecek duruma gelmiş albüminli besin
- PESETA
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
İspanyol para birimi
-
[isim]
İspanyol para birimi
- PEŞREV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- "Kahvenin radyosu, tam o sırada sultaniyegâh peşrevine başlamıştı." (Haldun Taner)
-
Güreşe tutuşmadan önce pehlivanların ellerini birbirine ve uyluklarına vurarak ve hafifçe sıçrayarak yaptıkları gösteri
-
Halk hikâyelerinde, türkülerin okunup çalınışı sırasında türkü aralarına katılan mâni türünden küçük türküler
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde faslın giriş taksiminden sonra, şarkıdan önce çalınan parça
- PEKİYİ
-
-
[isim]
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan en yüksek başarı derecesi
- "Sınıfımı pekiyi derece ile geçtim."
-
[isim]
Öğretimde, öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan en yüksek başarı derecesi