Başında ol olan 7 harfli 21 kelime var. Ol ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ol olan kelimeler listesine ya da sonu ol ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ol bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- OLDUKÇA
-
-
[zarf]
Olabildiğince
- "Geceyi oldukça rahat geçireceğinizi ümit ederim." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Olabildiğince
- OLUMSUZ
-
-
[sıfat]
Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif
-
Onaylamayan, kabul etmeyen, aleyhte olan
-
Davranışları beğenilmeyen, yıkıcı düşünceleri olan, zararlı, menfi
- "İnsan içinde olumsuz duyguların oluşmasını önlemeli." (Haldun Taner)
-
Bir şeyi inkâr eden, inkâr veya ret özelliği taşıyan
-
[sıfat]
Yapıcı ve yararlı olmayan, hiçbir sonuca ulaşmayan, gözetilen amaca veya beklenilene uygun olmayan, menfi, negatif
- OLASILI
-
-
[sıfat]
Olasılığa dayanan, belkili, ihtimalli, muhtemel
- "Olasılı hesaplarla böyle önemli işlere girişilemez."
-
Belkili
-
[sıfat]
Olasılığa dayanan, belkili, ihtimalli, muhtemel
- OLGUNCA
-
-
[sıfat]
Olgun gibi, olguna benzer
-
[zarf]
Olgun gibi, olguna benzer bir biçimde
-
[sıfat]
Olgun gibi, olguna benzer
- OLİMPİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Olimpiyatlarla ilgili, olimpiyat ölçülerinde olan
- "Olimpik yüzme havuzu."
-
[sıfat]
Olimpiyatlarla ilgili, olimpiyat ölçülerinde olan
- OLUKÇUK
-
-
[isim]
Küçük oluk
-
Bazı organların yüzeyinde bulunan çentikler
-
[isim]
Küçük oluk
- OLDURMA
-
-
[isim]
Oldurmak işi veya durumu
-
[isim]
Oldurmak işi veya durumu
- OLGUSAL
-
-
[sıfat]
Olguya ilişkin
-
[sıfat]
Olguya ilişkin
- OLİGARK
- ...
- OLURLUK
-
-
[isim]
Olabilme durumu
-
[isim]
Olabilme durumu
- OLMADIK
-
-
[sıfat]
Daha önce olmamış, alışılmamış, beklenmeyen, olağan karşıtı
- "Aslı olmadık şeye nasıl inanırım?" (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Daha önce olmamış, alışılmamış, beklenmeyen, olağan karşıtı
- OLMAMIŞ
-
-
[sıfat]
Olgunlaşmamış, ham
- "Olmamış bir şeftali."
-
[sıfat]
Olgunlaşmamış, ham
- OLUNMAK
-
-
[nsz]
Olma işine konu olmak
- "Bu ilaçla iyi olunmaz."
-
[nsz]
Olma işine konu olmak
- OLUMSAL
-
-
[sıfat]
Olması kadar olmaması da mümkün bulunan, zorunlu karşıtı
-
[sıfat]
Olması kadar olmaması da mümkün bulunan, zorunlu karşıtı
- OLASIYA
-
-
[zarf]
Olabileceği ölçüde, olabileceği kadar
- "Uzakta ufacık, bambaşka, olasıya beyaz ve beyaz sevimli bir ışık belirdi." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Olabileceği ölçüde, olabileceği kadar
- OLUŞMAK
-
-
[nsz]
Belli bir varlık kazanmak, ortaya çıkmak, meydana gelmek, teşekkül etmek, tekevvün etmek
- "Gün batımına yakın İskenderun körfezini sis basıyor, sisten dağlar oluşuyor." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Belli bir varlık kazanmak, ortaya çıkmak, meydana gelmek, teşekkül etmek, tekevvün etmek
- OLİJİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kızıl renkli, kayaçlarda rastlanan doğal demir oksidi
-
[isim]
Kızıl renkli, kayaçlarda rastlanan doğal demir oksidi
- OLASICI
- ...
- OLAYSIZ
-
-
[sıfat]
Olayı olmayan, hiçbir olay çıkmamış olan, hadisesiz
- "Olaysız bir gün görebildik."
-
[sıfat]
Olayı olmayan, hiçbir olay çıkmamış olan, hadisesiz
- OLMAZLI
-
-
[sıfat]
Olması ihtimal dışı olan
-
[sıfat]
Olması ihtimal dışı olan