Başında ne olan 5 harfli 41 kelime var. Ne ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ne olan kelimeler listesine ya da sonu ne ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ne bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NEDBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yara izi
-
[isim]
Yara izi
- NEFTE
- ...
- NEFİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yuf borusu
-
[isim]
Yuf borusu
- NEFİY
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sürme, sürgüne gönderme
- "Bu nefiy hadisesinin dehşeti konakta, için için hissolunurdu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Olumsuzluk
-
Olumsuz kılma
-
Yadsıma
-
[isim]
Sürme, sürgüne gönderme
- NEHİY
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme
-
[isim]
Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme
- NESİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaldırma, hükümsüz bırakma
-
Arap harflerinin, basımda ve yazma kitaplarda en çok kullanılan çeşidi
-
[isim]
Kaldırma, hükümsüz bırakma
- NEFSİ
- ...
- NEFİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öz varlık, kişilik
- "Çoğunu kendi nefsini kurtarmak için öldürmüştü." (Ömer Seyfettin)
- "Nefsine uyanların, zevkten başka bir şey tanımayanların, hayvanlardan ne farkı var?" (Ömer Seyfettin)
- "Riyakârlığı da bir türlü nefsine yediremiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
İnsanın yeme içme vb. gereksinimlerinin bütünü
-
[isim]
Öz varlık, kişilik
- NEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soluk
- "Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluyor sanıyorum." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Ramazan sigarasının izmaritinden birkaç nefes çekti." (Çetin Altan)
- "Ahalinin büyük bir kayıtsızlıkla "çiçek" ismini verdiği frengiye nefes eder, tütsü yapardı." (Refik Halit Karay)
- "Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan girer, öteki kulağımdan çıkar." (Sermet Muhtar Alus)
-
Şifa amacıyla hastaya okunan dua
- "İki güzel filmin arkasından peş peşe on tane moloz film sıralanınca insanın nefesi kesiliyor." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman
- "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
- "Bu telgrafı okur okumaz, geniş bir nefes aldım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Canlılık, hayat belirtisi
- "Bir insan daha var çok şükür evde / Nefes var / Ayak sesi var / Çok şükür, çok şükür." (Orhan Veli Kanık)
- "Gezecek, eğlenecek, nefes alacak hiçbir yer yok." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bektaşi ve Alevilerin görüş ve düşüncelerini belirtmek için yazılmış şiir
-
[isim]
Soluk
- NEFER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Er
- "En kuvvetli, en dikkate değer nefer daima kapının önünde oturuyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Kimse
-
[isim]
Er
- NEFHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Güzel koku
-
Esinti
-
[isim]
Güzel koku
- NEKES
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Cimri
-
[sıfat]
Cimri
- NEBAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bitki
- "Hepsi kır nebatları gibi gelişigüzel, bu mevsim burada, öbür mevsim orada doğup yaşıyorlar." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bitki
- NEKRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci
- "Nekre ve zarif, iyi bir hatipti." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci
- NECAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurtuluş
- "Esirliğin ağır ve ateşli zincirleri altında inleyen her Müslüman, bir necat gününden ümidini kesmemiş." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Kurtuluş
- NEZİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Temiz, temiz ahlaklı
-
[sıfat]
Temiz, temiz ahlaklı
- NESİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doku
-
Dokuma
-
[isim]
Doku
- NEZİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Adak
- "Yerden bir avuç saman aldı, ellerinin arasında bir nezri yerine getirir gibi ovuşturup havaya üfledi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Adak
- NEZLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, dumağı, zükâm, nevazil
- "Havaların değişik gitmesi, bir sıcak bir soğuk olması adamcağızı nezle etmiş, üstelik nezle göğsüne inmiştir." (Burhan Felek)
-
[isim]
Soğuk almaktan ileri gelen, burun akması, aksırma ile beliren hastalık, ingin, dumağı, zükâm, nevazil
- NEMSE
- ...