Nasır Bağlamak (Veya Tutmak)
-
nasırlanmak
- "Ellerinde nasır, yüzlerinde nur / Yarına ümitle yürüyenlere / Bir selam uçuralım." (Orhan Veli Kanık)
- "Tütün alıcılarının nasırına basmamak, gölgelerini bile çiğnemeden dolanıp da geçmek gerektiğini biliyordu." (Necati Cumalı)
-
duygusuzlaşmak, duyarlığını yitirmek
- "O adamın kalbi nasır bağlamış."