Sonunda m olan 3 harfli 49 kelime var. M harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde m harfi olan kelimeler listesine ya da başında m harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Ad
- "Çemberlitaş'ta bir kahvede sizin namınıza bir mektup varmış." (Peyami Safa)
- "Karaman alayı, bizim harp tarihimizde büyük nam kazanmış bir alaydır." (Aka Gündüz)
-
Ün
-
[isim]
Ad
- KOM
-
-
[isim]
Ağıl, davar ağılı
-
Yayla evi
-
Bir kimseye ait küçük yerleşim yeri, koy, çiftlik
-
[isim]
Ağıl, davar ağılı
- LİM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük limon
-
[isim]
Küçük limon
- KUM
-
-
[isim]
Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
- "Çocuklar kumdan bir fırın yaparak oynuyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Armut, ayva vb. meyvelerin etli bölümlerindeki sert tanecikler
-
Vücuttaki bezlerin, özellikle böbreğin ürettiği ince ve katı tanecikler
-
[isim]
Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler
- YOM
-
-
[isim]
Uğur, iyi talih, iyi haber
-
[isim]
Uğur, iyi talih, iyi haber
- GAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tasa, kaygı, üzüntü
- "Bana derler gam yükünü sen götür / Benim yük götürür dermanım mı var?" (Karacaoğlan)
- "Gam çekme güzel, nasılsa baharın sonu yazdır." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
- "Şu anda bile ölsem gam yemem." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tasa, kaygı, üzüntü
- TÜM
-
-
[isim]
Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
- "Parasının tümünü kaybetti."
-
[sıfat]
Yarım olmayan, bütün, eksiksiz
-
[isim]
Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi
- NEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Havada bulunan su buharı
-
Hafif ıslaklık, rutubet
-
[isim]
Havada bulunan su buharı
- ROM
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla elde edilen alkollü sert içki
-
[isim]
Şeker kamışından şeker yapılırken elde edilen öz suyun, melasla mayalandırılarak kurutulmasıyla elde edilen alkollü sert içki
- SİM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gümüş
-
Genellikle işlemelerde kullanılan, gümüş görünüşünde ve parlaklığında olan iplik vb
-
[sıfat]
Gümüş gibi parlayan
-
[isim]
Gümüş
- HAM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Yenecek kadar olgun olmayan (meyve)
- "Ham elma."
-
İşlenmemiş (madde)
- "Ham petrol."
-
İdmansız
- "Ham vücutla ancak bu kadar koşabilirim."
-
Gerçekleşme kolaylığı veya imkânı olmayan
- "Ham hayal. Ham teklif."
-
Kaba, toplum kurallarını bilmeyen, incelmemiş
- "Ne ham adam!"
-
[sıfat]
Yenecek kadar olgun olmayan (meyve)
- ZEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi
-
[isim]
Bir kimseyi kötüleme, yerme, yergi
- GÜM
-
-
[isim]
Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü
- "Kapı güm diye kapandı."
- "Göğsünün nasıl güm güm attığını fark eder, ne olur diye meraka düşmekten kendini alamazdı." (Necati Cumalı)
- "Ama sözleri motor gürültüsünün içinde güme gitti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Derinden ve patlayıcı yankılı gürültü
- ÇAM
-
-
[isim]
Çamgillerin örnek bitkisi olan, dört mevsim yeşil kalabilen, iğne yapraklı, yurdumuzda birçok türü yetişen bir orman ağacı (Pinus)
- "Bu hoppa oğlan, karısına ne diller dökecek, ne potlar kıracak, ne çamlar devirecekti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Çamgillerin örnek bitkisi olan, dört mevsim yeşil kalabilen, iğne yapraklı, yurdumuzda birçok türü yetişen bir orman ağacı (Pinus)
- CEM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplama, bir araya getirme
- "Haymana'da ayrıca kuvvet cemine teşebbüs ettiler." (Atatürk)
-
Çokluk
-
Toplama
-
[isim]
Toplama, bir araya getirme
- BOM
-
-
[isim]
Bir çeşit kumar
- "Akşamları Atpazarı'na bakan Altındiş'in kahvesinde bom oynarken gelir, omuz başımda durur, beni seyrederdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir çeşit kumar
- ŞAM
- ...
- TAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eksiksiz, kesintisiz
- "Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım." (Aka Gündüz)
-
Bütün, tüm
-
[zarf]
Uygun olarak, tıpkı, aynı
- "Tam istediğim gibi davrandın."
-
[zarf]
Sırasında, anında
- "Tam mağazaya gireceğim zaman arkamdan bir ses geldi." (Ömer Seyfettin)
-
Gerçek, ehliyetli, yetkin, kusursuz
- "Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü." (Orhan Seyfi Orhon)
-
Amerikan doları
-
[sıfat]
Eksiksiz, kesintisiz
- MİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı
-
Biten bir yazının altına konulan işaret
- "Bu lafıma mim koy dedi Sabri Bey." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Arap alfabesinin yirmi dördüncü harfinin adı
- TEM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tema
-
[isim]
Tema