Başında kı olan 7 harfli 108 kelime var. Kı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kı olan kelimeler listesine ya da sonu kı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KINAYIŞ
-
-
[isim]
Kınama işi veya biçimi
-
[isim]
Kınama işi veya biçimi
- KIYINTI
-
-
[isim]
Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik
- "Midemde bir kıyıntı var."
-
Herhangi bir sebeple vücutta duyulan kırıklık
-
İnce ince doğranmış küçük parça
- "Tahta kıyıntısı."
-
[isim]
Açlık sebebiyle midede duyulan eziklik
- KIRILMA
-
-
[isim]
Kırılmak işi
-
Yürürken salınma, nazlı yürüyüş
-
Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen ışının doğrultusunu değiştirmesi
-
[isim]
Kırılmak işi
- KISILIŞ
-
-
[isim]
Kısılma işi veya biçimi
-
[isim]
Kısılma işi veya biçimi
- KILAVUZ
-
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- "Mum tutan kılavuzların arkasından içeri girdik." (Falih Rıfkı Atay)
-
Herhangi bir alanda ve konuda bilgi veren, yol yöntem gösteren kitap vb
- "Öğrenci kılavuzu."
-
Evlenecek olan erkek veya kadına eş bulan kimse
-
Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse
- "Kılavuzumuz Atatürk'tür."
-
Kılavuz gemisi
-
Kılavuz kaptan
- "İstanbul Boğazı'ndan kılavuz almadan geçmek yasaktır."
-
Makaradaki filmlerin başında ve sonunda yer alan, filmin alıcı, yıkama aracı, basım aracı, gösterici vb. araçlara takılıp çıkarılmasında kolaylık sağlayan, asıl film için pay bırakan çeşitli renklerde film parçası
-
Somun veya boru içine yiv açmakta kullanılan araç
-
Dar ve uzun bir yerden tel, kablo gibi bükülebilen bir şey geçirilirken bunların ucuna bağlandığı sert nesne
-
[isim]
Yol gösteren, tarihî ve turistik yerleri gezerken bilgi aktaran kimse, rehber
- KINDIRA
-
-
[isim]
Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu
-
[isim]
Sulak yerlerde yetişen, ince uzun yapraklarının kenarları keskin, koyu renkli bir tür çayır otu
- KIYAFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- "Kıyafetinden onun da bir kalem beyi olduğu anlaşılıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
Resmî giysi
- "Öyle de olsa ha deyince senin boyuna bosuna göre asker kıyafeti bulunur mu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kılık, elbise, giysi
- KIYASEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Kıyas edilerek, kıyas yoluyla
-
Karşılaştırarak, oranlayarak
-
Benzeterek
-
[zarf]
Kıyas edilerek, kıyas yoluyla
- KIZARIŞ
-
-
[isim]
Kızarma işi veya biçimi
-
[isim]
Kızarma işi veya biçimi
- KIZARMA
-
-
[isim]
Kızarmak işi
-
[isim]
Kızarmak işi
- KISARAK
-
-
[sıfat]
Biraz kısa, kısaca
- "Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım'ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Kısa süreli
- "Giyinip kuşanmak, nişanları takmak, süslenmek de başkaları görsün diyedir. Bunun için karşılama törenleri kısarak olur." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Biraz kısa, kısaca
- KISITLI
-
-
[sıfat]
Kısıtlanmış, kısıt altına alınmış, mahcur
- "En az ilkokul mezunu olmayanlar, kısıtlılar... milletvekili seçilemezler." (Anayasa)
-
Sınırlanmış
-
[sıfat]
Kısıtlanmış, kısıt altına alınmış, mahcur
- KIRITIŞ
-
-
[isim]
Kırıtma işi veya biçimi
- "Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kırıtma işi veya biçimi
- KISILMA
-
-
[isim]
Kısılmak işi
-
Kalbin, içindeki kanı damarlara vermek için açılıp kapanması
-
[isim]
Kısılmak işi
- KIRMACI
-
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
-
Basılmış formaları katlayan kimse
-
Kırılmış tahıl satıcısı
-
Değirmen işleten kimse, değirmenci
-
[isim]
Giysilere pili yapan kimse
- KIYILMA
-
-
[isim]
Kıyılmak işi
-
[isim]
Kıyılmak işi
- KIPKISA
- ...
- KIRINMA
-
-
[isim]
Kırınmak işi
-
[isim]
Kırınmak işi
- KIRIŞMA
-
-
[isim]
Kırışmak işi
-
[isim]
Kırışmak işi
- KIYIMLI
-
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde kıyılmış olan
- "İnce kıyımlı."
-
[sıfat]
Herhangi bir biçimde kıyılmış olan