Başında kü olan 6 harfli 40 kelime var. Kü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kü olan kelimeler listesine ya da sonu kü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında kü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KÜSKÜN
-
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- "Hamdune Hanım, aksi, küskün bir kadındı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Küstüm otu
-
Gelişmemiş, küçük kalmış
-
[sıfat]
Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber
- KÜLFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıkıntı, zorluk
- "Dört defa gezdiği bu yeri tekrar görmek, artık onun için bir külfet." (Refik Halit Karay)
- "Ben en hain, en merhametsiz hücumları yapmak için bu kadar külfetlere katlanıp buralara gelmiştim." (Aka Gündüz)
-
Büyük masraf
- "Bu kadar uzun külfetlere ne lüzum var?" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Sıkıntı, zorluk
- KÜFRAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Nankörlük
-
[isim]
Nankörlük
- KÜLTÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin
- "Harf inkılabı, Türk kültür inkılabının temelidir." (Etem İzzet Benice)
-
Bir topluma veya halk topluluğuna özgü düşünce ve sanat eserlerinin bütünü
- "Doğrusu, teknik ve kültür her gün biraz daha ilerlemektedir." (Salâh Birsel)
-
Muhakeme, zevk ve eleştirme yeteneklerinin öğrenim ve yaşantılar yoluyla geliştirilmiş olan biçimi
-
Bireyin kazandığı bilgi
- "Tarih kültürü kuvvetli bir kişi."
-
Tarım
-
Uygun biyolojik şartlarda bir mikrop türünü üretme
-
[isim]
Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren araçların bütünü, hars, ekin
- KÜRKÇÜ
-
-
[isim]
Hayvan postlarından kürk hazırlayan veya bu işin ticaretini yapan kimse
-
[isim]
Hayvan postlarından kürk hazırlayan veya bu işin ticaretini yapan kimse
- KÜFEKİ
- ...
- KÜRTÇE
- ...
- KÜFFAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslüman olmayanlar, kâfirler
-
[isim]
Müslüman olmayanlar, kâfirler
- KÜRTAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak alma, kazıma
-
Döl yatağının içini kazıyıp cenini alma işi
-
[isim]
Vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak alma, kazıma
- KÜREVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Küresel, toparlak
-
[sıfat]
Küresel, toparlak
- KÜSKÜT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çit sarmaşığıgillerden, ince uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve bazı meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz bir asalak bitki, şeytansaçı, bağboğan (Cuscuta)
-
[isim]
Çit sarmaşığıgillerden, ince uzun ipliksi saplarıyla, asma, baklagiller ve bazı meyve ağaçlarına sarılarak onları sömüren, klorofilsiz bir asalak bitki, şeytansaçı, bağboğan (Cuscuta)
- KÜFECİ
-
-
[isim]
Küfe yapan veya satan kimse
-
Küfe ile sırtında öteberi taşıyan hamal
- "Arka arabalara takılmış küfeci çocuklara kıskanarak bakıyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Küfe yapan veya satan kimse
- KÜPKÖK
- ...
- KÜTLÜK
-
-
[isim]
Küt olma durumu
-
[isim]
Küt olma durumu
- KÜPSÜZ
-
-
[sıfat]
Küpü olmayan
-
[sıfat]
Küpü olmayan
- KÜSÜLÜ
-
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- "Bayram gelir küsülüler barışır." (Halk türküsü)
-
[sıfat]
Aralarında dargınlık, küskünlük bulunan
- KÜSLÜK
-
-
[isim]
Küs olma durumu, dargınlık
-
[isim]
Küs olma durumu, dargınlık
- KÜRKLÜ
-
-
[sıfat]
Kürkü olan, kürk giymiş
-
Kürkle süslenmiş
- "Hizmetçi kadın gri pardösüsünü, içleri kürklü eldivenlerini, şapkasını getirip verdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Postu kürk olarak kullanılan (hayvan)
-
[sıfat]
Kürkü olan, kürk giymiş
- KÜLÜNK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- "Bir yaz sabahı, külüngün ve kazmanın sivri burunları taş odanın tepesini delmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Taşları, kayaları parçalamakta kullanılan sivri kazma
- KÜSTAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse)
- "Babasının koltuğuna küstah bir tarzda oturmuş, bacaklarını, yatar gibi uzatmış ve laubali şeyler söylüyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse)