Kundak Sokmak (Veya Koymak)
-
yangın çıkarmak için bir yere tutuşmuş yağlı bez parçası koymak
- "Ben şamdanımla evveli kapının önüne yığılan şeyleri, sonra cibinliği, perdeleri, bütün duvarları çeviren kundakları tutuşturacağım." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
ara bozacak bir söz söylemek veya böyle bir davranışta bulunmak
- "Amcası Mustafa geldi eve, ona bir kundağı sedefli tüfek getirdi." (Yahya Kemal)