Başında ku olan 7 harfli 91 kelime var. Ku ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ku olan kelimeler listesine ya da sonu ku ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ku bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KUMAŞLI

  1. [sıfat] Kumaşı olan
    • "Esvapları buruşuk kumaşlı, gülünç şeylerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)

KUYUMCU

  1. [isim] Değerli metal ve taşlardan bilezik, küpe vb. süs eşyası yapan veya satan kimse, mücevherci, cevahirci
    • "Kuyumcu vitrini önünde nadir bir zümrüdü seyrettiğim sırada yanıma sokulmuş..." (Hüseyin Cahit Yalçın)

KUMLAMA

  1. [isim] Çam türü ağaçlarda yıl halkaları arasındaki görüntü ayrımını daha da belirtmek için yüzeye, hava basıncından yararlanarak kum püskürtme
  2. Oyma işlerinde, çukurda kalan yüzeyleri özel dişli araçlarla pürüzlü duruma getirme

KURUNTU

  1. [isim] Yanlış ve yersiz düşünce, evham
    • "Evlenmek kuruntusu ile satılmaya giden iki mahalle kızı sol tarafta." (Aka Gündüz)
  2. Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
    • "Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
    • "Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir." (Haldun Taner)

KUŞAKLI

  1. [sıfat] Kuşağı olan
    • "Kıpkızıl ve gırtlaktan aşağı kuşaklı gömlek, tuhaf bir kasket ve elde silah!" (Aka Gündüz)

KUŞGÖZÜ

  1. [isim] Ev, villa vb. konutların çatı katlarını aydınlatmaya yarayan küçük pencere

KUSURLU

  1. [sıfat] Kusuru olan

KURŞUNİ

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Koyu kül rengi, kurşun rengi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
    • "Herkesin gözünde koyu, kurşuni, nihayetsiz bir yas dumanı vardı." (Halide Edip Adıvar)

KULOĞLU

  1. [isim] Ölen evli yeniçerilerin, babaları gibi ocakta askerlik yapan çocukları

KUARTET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dörtlü
    • "Yaylı sazlar kuarteti."

KURULUK

  1. [isim] Kuru olma durumu

KULAKLI

  1. [sıfat] Kulağı herhangi bir biçimde olan
    • "Küçük kulaklı."
  2. Kulağa benzer çıkıntısı olan
  3. [isim] Sapının ucunda kulak biçiminde iki geniş çatalı bulunan bir çeşit yatağan
  4. [isim] İki tarafında tutulacak yeri olan yayvan tencere, kazan

KUMBARA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Para biriktirmek için kullanılan, bozuk veya kâğıt para atılan deliği olan, metal, toprak, plastikten yapılmış küçük kap
  2. Humbara

KURBAĞA

  1. [isim] Kurbağalardan, yumurta ile üreyen, yavruları gelişimlerini durgun sularda tamamladıktan sonra kuyruğu ve solungacı körelerek karada yaşayabilen, sıçrayarak yürüyen ve suda iyi yüzen küçük hayvan

KUKLACI

  1. [isim] Kukla oynatan kimse
    • "O aksi kuklacı ile az kalsın kavga edecekmiş." (Sermet Muhtar Alus)

KUZUCUK
...
KUCAKTA

  1. [sıfat] Henüz yürüyemeyen, küçük (çocuk)

KUNDURA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı
    • "Kundurasının tahta ökçeleri, ıssız Babıali kaldırımlarına vurdukça bir çekiç sesiyle ötüyordu." (Peyami Safa)

KUNDURU

  1. [isim] Başağı dört sıradan oluşan, bir tür sert, sarı, iyi buğday

KUYUDAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Resmî defterdeki kayıtlar

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü