Kav ile başlayan 8 harfli kelimeler

Başında kav olan 8 harfli 35 kelime var. Kav ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde kav olan kelimeler listesine ya da sonu kav ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında kav bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

A K V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KAV

2 Harfli Kelimeler

AK, AV

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAVLATMA

1. [isim] Kavlatmak işi

KAVAKLIK

1. [isim] Kavakları çok olan veya kavak ağacı yetiştirilen yer

KAVRAYIŞ

1. [isim] Kavrama, anlama, algılama yetisi
2. Motorlu araçlarda lastiğin tam olarak yolu kavraması
3. Bir algının doğrudan doğruya kavranması

KAVUŞMAK

1. [-e] Ayrı kalınan, sevilen bir kimseyle bir araya gelmek, onu yeniden görmek
   • "Biz 1923'te bir Mustafa Kemal'e kavuşmasaydık, gelecek zamanlara doğru yollarımızı tıkayan aşılmaz setleri yıkamazdık." (Falih Rıfkı Atay)
2. Yokluğu çekilen veya çok istenen bir şeye erişmek, onu elde etmek
   • "Vakitsiz kötürümleşen ruh, onun mucizesiyle ısındı, kımıldandı, doğruldu; bir sağlığa kavuşuyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
3. Katılmak
   • "Fırat ve Dicle gibi yan yana akıyorlar, sonra birbirine kavuşuyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
4. [nsz] Bir araya gelmek, birleşmek
   • "Ceketin önü kavuşmuyor."
5. [nsz] Güneş batmak
6. Varmak, ulaşmak

KAVAFLIK

1. [isim] Kavaf olma durumu
2. Kavafın işi

KAVURTMA

1. [isim] Kavurtmak işi

KAVLANMA

1. [isim] Kavlanmak işi

KAVRATMA

1. [isim] Kavratmak işi

KAVMİYET

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Bir kavmin kendine özgü özellikleri
2. Bir kimsenin bağlı olduğu kavme göre durumu
3. Kavme bağlılık
   • "Ne anane ne mazi ne vatan ne kavmiyet tanırdı." (Refik Halit Karay)

KAVUŞTAK

1. [isim] Nakarat

KAVKISIZ

1. [sıfat] Kavkısı olmayan

KAVLETME

1. [isim] Kavletmek işi

KAVLAMAK

1. [nsz] Kabarıp dökülmek, soyulmak

KAVUKSUZ

...

KAVLAĞAN

1. [isim] Çınar ağacı

KAVMİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Etnografya

KAVLİNCE

1. [zarf] Kavline göre, sözüne bakarak
   • "Ayşe Hanım'ın kavlince paşa pek cömertmiş." (Sermet Muhtar Alus)

KAVRAMAK

1. [-i] Elle sıkıca tutmak
   • "Çocuğu koltuk altlarından kavrayıp kaldırdı." (Necati Cumalı)
2. Bir nesne veya düşünceyi her yönünü anlamak, iyice anlamak
   • "İnsanoğlu gerçeğin bir parçasını kavradı mı bütününü kavradığı düşüne kapılır." (Salâh Birsel)
3. Motorlu araçlarda debriyaj pedalı görev yapmak
4. Motorlu araçlarda lastik yolu kavramak

KAVAFİYE

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Ucuz, özenmeden yapılmış ayakkabı, kemer, cüzdan vb. ürünler

KAVRULUŞ

1. [isim] Kavrulma işi veya biçimi