Başında ka olan 5 harfli 188 kelime var. Ka ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ka olan kelimeler listesine ya da sonu ka ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında ka bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KAHPE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Orospu, ahlaksız kadın
-
[sıfat]
Dönek
-
[isim]
Orospu, ahlaksız kadın
- KALIP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
- "İstenilen kalıplarda ve istenilen nüanslarda heykeller yapılabilir." (Peyami Safa)
- "Lakin sonra mandalın gürültüsü, kanadın gıcırtısını duyunca hemen yerine donmuş, yatmış, kalıp kesilmişti." (Refik Halit Karay)
- "Hekimler epeyce çalıştılar, ilaç verdiler ise de fayda etmedi. Bir hafta sonra kalıbı dinlendirdi." (Memduh Şevket Esendal)
- "Aklı yerinde ama sabaha çıkamayacağına kalıbımı basarım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Biçki modeli, patron
-
[sıfat]
Genellikle küp biçiminde yapılmış olan
- "Bir kalıp peynir."
- "İki kalıp sabun."
-
Gösterişli görünüş
- "Kalıbına bakarsan aslan gibi."
-
Biçim, durum
- "Muayyen bir kalıba girecek insana benzemiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir şeye biçim vermeye veya eski biçimini korumaya yarayan araç
- KASIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Köşk
- "Padişah bu kasırdan donanmanın sefere çıkışını izlermiş." (Ahmet Ümit)
-
[isim]
Köşk
- KATAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
- "Bugün beş katar kalkacak."
-
Taşıt dizisi
- "Otomobil katarı. Yük katarı."
-
Bir arada giden veya uçan hayvan dizisi
-
[isim]
Lokomotif ile vagonların oluşturdukları dizi, tren
- KATIR
-
-
[isim]
Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan
-
[sıfat]
Kaba, bayağı, görgüsüz (kimse)
-
[isim]
Atgillerden, kısrak ile erkek eşeğin çiftleşmesinden doğan melez hayvan
- KALIÇ
-
-
[isim]
Orak
-
[isim]
Orak
- KALIŞ
-
-
[isim]
Kalma işi veya biçimi
-
[isim]
Kalma işi veya biçimi
- KAVUK
-
-
[isim]
Pamuktan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığı
- "Vezir kavuğu."
- "Boş bulundun, oğlum, hiç olmazsa bir iki saat kavuk sallayacaksın." (Memduh Şevket Esendal)
-
İçi boş şey
-
İdrar torbası
-
[isim]
Pamuktan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığı
- KAÇAR
-
-
[sıfat]
Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi
- "Bu evler kaçar odalı?"
- "Her birinden kaçar tane aldınız?"
-
[sıfat]
Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi
- KAHİN
- ...
- KALMA
-
-
[isim]
Kalmak işi
-
[sıfat]
Herhangi bir kimseden veya bir dönemden kalmış olan
- "Eskiden kalma bir anıt."
-
[isim]
Kalmak işi
- KAHIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme
- "Her zulmü, kahrı boğmaya bir parça kan yeter." (Aka Gündüz)
- "Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Derin üzüntü veya acı, sıkıntı
- "Hayatını alnının teriyle kazanan, yirmi yıllık geçmişi, yalnız kahırlarla dolu bir Türk köylüsü." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Yok etme, ezme, perişan etme, mahvetme
- KATMA
-
-
[isim]
Katmak işi, ilhak
-
[sıfat]
Katılmış, eklenmiş, ulanmış, munzam
-
Kıldan veya yünden yapılmış ip, sicim
-
[isim]
Katmak işi, ilhak
- KAYŞA
-
-
[isim]
Toprak kayması
-
[isim]
Toprak kayması
- KAHVE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffea arabica)
-
Bu ağacın meyvesinin çekirdeği
-
Bu çekirdeklerin kavrulup çekilmesiyle elde edilen toz
-
Bu tozla hazırlanan içecek
- "Bir fincan kahve daha içer, bir tutam enfiye daha çekerdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Kahve, çay, ıhlamur, bira, nargile içilen, hafif yiyecekler bulunduran, tavla, domino, bilardo, kâğıt vb. oynanan yer, kahvehane, kıraathane
- "Halktan biri olarak oturup dinlenebileceğiniz ucuz bir kahve kalmamıştır artık." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sıcak iklimlerde yetişen, kök boyasıgillerden bir ağaç (Coffea arabica)
- KAMER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ay
-
[isim]
Ay
- KAPIŞ
-
-
[isim]
Kapma işi veya biçimi
- "El elin ayıbını terzi kumaşı alır gibi kapış kapış yaptığı için aldırış etmem." (Burhan Felek)
-
Kapışma
-
[isim]
Kapma işi veya biçimi
- KAYIK
-
-
[isim]
Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
- "Balıkçı kayığı."
-
[sıfat]
Bir yana kaymış
-
[isim]
Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
- KAKAO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki çeneklilerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç, Hint bademi (Theobroma cacao)
-
Bu ağacın meyvesinin çekirdeği
-
Bu çekirdeklerin öğütülmesiyle elde edilen toz
-
Bu tozdan su veya sütle hazırlanan içecek
-
[isim]
İki çeneklilerden, Amerika'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç, Hint bademi (Theobroma cacao)
- KABAK
-
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita)
- "Kendi yarın cehennem olur gider, kabak bizim başımıza patlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bu bitkinin türlerine göre yemeği ve tatlısı yapılan ürünü
-
Esrarkeşlerin kullandığı bir çeşit nargile
-
Kabak kemane
- "Siperin içinde birkaç nefer ayakta ileriye bakıyor, öbürleri aşağı oturmuş konuşuyorlar, gülüyorlar, türkü söylüyorlar, kabak çalıyorlar." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Ham, tatsız (kavun, karpuz)
-
[sıfat]
Tüysüz, dazlak
- "Kaba kabak gibi tıraşlı!" (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Dişleri aşınarak yüzeyi düzleşmiş olan (taşıt lastiği)
-
[sıfat]
Bilgisiz, görgüsüz, kaba
-
Kısa boynuzlu hayvan
-
[isim]
Kabakgillerden, sürüngen gövdeli, sarı çiçekli, birçok türü olan bir bitki (Cucurbita)