Sonunda ik olan 5 harfli 134 kelime var. İK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ik olan kelimeler listesine ya da başında ik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KESİK

  1. [sıfat] Kesilmiş olan
    • "Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kesilerek bozulmuş olan
    • "Kesik süt."
  3. Kısa
  4. [isim] Çiğ sütten yapılan yağsız peynir, çökelek, ekşimik
  5. [isim] Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür
    • "İçinde bir gazete kesiği var." (Falih Rıfkı Atay)
  6. [isim] Kesilmiş olan yer
    • "Parmağındaki kesikler."
  7. [isim] Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek
  8. Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
  9. Parası olmayan

ETLİK

  1. [isim] Kış için etinden kıyma, kavurma, pastırma ve sucuk yapılan semiz hayvan
  2. Buzdolabında et koymak için ayrılmış yer

TARİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yol

ÇELİK

  1. [isim] Su verilerek çok sert ve esnek bir duruma getirilebilen, birleşiminde az miktarda karbon bulunan demir ve karbon alaşımı, polat
    • "Süngülerini çelikten birer parmak gibi göğe kaldırmışlar." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Çelik ve demir vücuduyla hassas bir sporcuya benziyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Bu alaşımdan yapılmış
    • "Tavandaki abajursuz, çelik elektrik lambasını yakmış okuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

CİCİK

  1. [isim] İnsan veya hayvan memesi

HAFİK
...
EKSİK

  1. [sıfat] Bir bölümü olmayan, noksan, natamam
    • "Bu kitap eksik, baş tarafı yok."
    • "Sağ gözünden, güneş vurdukça sağa sola yansıyan tek gözlüğünü eksik etmezdi." (Atilla İlhan)
    • "Köyde Nevin'i sevenler de eksik değildi." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Bir ufak sac mangal, kış yaz önünden eksik olmaz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat
    • "Bu sözü ağzından eksik etmez."
  3. Az
    • "Arada can sıkıntısından doğma kavgalar da hiç eksik değil..." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. [isim] İhtiyaç duyulan şey
    • "Aklı sıra bu eksiğini biraz olsun doldurmaya çalışıyor." (Haldun Taner)

İNCİK

  1. [isim] Baldır
  2. Bazı bölgelerde diz, ayak bileği, baldır veya kaval kemikleri

ŞERİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ortak

ERLİK

  1. [isim] Erkeklik, yiğitlik
  2. Er olma durumu

BUTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Giyim ve süs eşyası satılan dükkân

İBRİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap
    • "Maden ibrikler büyük bir sanatla yapılırdı." (Falih Rıfkı Atay)

OPTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Görme ile ilgili olan
  2. [isim] Fizik biliminin ışık olaylarını inceleyen kolu
  3. [isim] Gözlükçü

TUNİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi

BEŞİK

  1. [isim] Bebekleri yatırmaya ve sallayarak uyutmaya yarayan, tahta veya demirden yapılmış sallanır bir çeşit küçük karyola
    • "Ayaklarının ucuna basarak beşiğin yanına geldi." (Halide Edip Adıvar)
  2. Ambalajlanacak malın biçimine uygun olarak alta konulan parça veya parçaların tümü
  3. Bir şeyin doğup geliştiği yer
    • "Sırbistan'ın beşiği ve kaynağı burasıdır." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Yüzüstü yatışta, geriye bükülü ayak bileklerini ellerle kavrayarak karın üzerinde baş ve ayak yönünde sallanma

ÇİZİK

  1. [isim] Çizgi
  2. Sıyrık, çizgi biçiminde yara
    • "Şapkası ezilmiş, ceketi yakasından ta omuzuna kadar yırtılmış, yüzü gözü çizikler, çürükler içinde..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. [sıfat] Çizilmiş

FİRİK

  1. [isim] Olgunlaşmak üzere olan tahıl
    • "Firik, daha yeşilken koparılıp kurutulmuş buğday taneleridir, pilavında bir taze çimen ve ilkbahar kokusu vardır." (Refik Halit Karay)
  2. Çerez olarak yenen tahıl kavurgası

REFİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Arkadaş, dost
    • "Bey oğlum, bu zat benim en aziz, en eski refikimdir." (Ömer Seyfettin)
  2. Koca, eş, zevç

BİTİK

  1. [sıfat] Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış
    • "Ne bitik, ne cılız işitilmiyor bile." (Peyami Safa)
  2. Durumu kötü, fena
    • "Hoşa gitmeyen cilvelere kalkarlarsa hâlimiz bitiktir." (Haldun Taner)
  3. Yapışık, dolaşık, ekli

GEYİK

  1. [isim] Geyikgillerden, erkeklerinin başında uzun ve çatallı boynuzları olan memeli hayvan (Cervus elaphus)
  2. Karısının veya bir kadın yakınının ihanetine uğramış erkek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü