İçinde şi olan 7 harfli 101 kelime var. İçerisinde Şİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şi olan kelimeler listesine ya da Sonu şi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
İ Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EYTİŞİM
-
-
[isim]
Diyalektik
-
[isim]
Diyalektik
- ŞİŞHANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
-
[isim]
Namlusu altı yivli tüfek veya top
- BİLEŞİK
-
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
-
Kimyasal tepkimeler sonucu iki veya daha çok elementten oluşan ve bunlardan bağımsız fiziksel, kimyasal nitelikler gösteren (madde)
- "Su, bileşik bir maddedir."
-
[isim]
Ses ve görüntünün birlikte yer aldığı film parçası
-
[sıfat]
Birleşerek oluşmuş, basit olmayan, mürekkep
- YETİŞİM
-
-
[isim]
Belirli bir düzeyde eğitim görme, formasyon
- "Yetişimi güçlü bir genç."
-
[isim]
Belirli bir düzeyde eğitim görme, formasyon
- ŞİFASIZ
-
-
[sıfat]
Şifası olmayan
- "Şifasız bir dert."
-
[sıfat]
Şifası olmayan
- ŞİRESİZ
- ...
- PEŞİNCİ
-
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse
-
[isim]
Malı peşin para ile satan veya satın alan kimse
- BEŞİZLİ
-
-
[sıfat]
Beş tanesi bir arada olan
-
[sıfat]
Beş tanesi bir arada olan
- İBRİŞİM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kalınca bükülmüş ipek iplik
-
[sıfat]
Bu iplikten yapılmış
-
[isim]
Kalınca bükülmüş ipek iplik
- MÜBAŞİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın emirlerini bildiren, kâğıtları getirip götüren görevli, çağrıcı
- "Bekliyorlar, mübaşirlerden biri seslensin, sanıklardan sırası geleni çağırsın." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Mahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran, yargıcın emirlerini bildiren, kâğıtları getirip götüren görevli, çağrıcı
- ŞİŞİRME
-
-
[isim]
Şişirmek işi
-
Baştan savma, kötü iş
- "Bu görüş her türlü edebî şişirmelerden ari bir görüştür." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Şişirmek işi
- ŞİFLEME
-
-
[isim]
Şiflemek işi veya biçimi
-
[isim]
Şiflemek işi veya biçimi
- ARŞİVCİ
-
-
[isim]
Belgelikçi
-
[isim]
Belgelikçi
- DİDİŞİM
-
-
[isim]
Konuşma ve tartışmayı bir araç değil, bir amaç sayan felsefe yöntemi, eristik
-
[isim]
Konuşma ve tartışmayı bir araç değil, bir amaç sayan felsefe yöntemi, eristik
- ŞİKESİZ
-
-
[sıfat]
Şikesi olmayan
-
[sıfat]
Şikesi olmayan
- DEĞİŞİM
-
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
-
Para aracılığı olmaksızın, bir nesnenin dolaysız olarak bir başka nesne ile değiştirilmesi, değiş, değişme, değiş tokuş, takas, trampa, mübadele, trok
-
Yeni döllerin atalarına tıpatıp benzememesini sağlayan özelliklerin tümü, varyasyon
-
Rüzgârın yön değiştirmesi
-
Bir niceliğin birbirinden ayrı değerler alması veya böyle iki değer arasındaki ayrım
-
[isim]
Bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütünü
- ŞİFAHEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Ağızdan, sözle söyleyerek
- "Şifahen bildirmek."
-
[zarf]
Ağızdan, sözle söyleyerek
- EKŞİTME
-
-
[isim]
Ekşitmek işi
-
[isim]
Ekşitmek işi
- ÇELİŞİK
-
-
[sıfat]
Çelişmeli
- "Çelişik bir söz."
-
[sıfat]
Çelişmeli
- İŞİTMEK
-
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak
- "Doktorun sesini işitince koştu, yanakları kırmızı, gözleri parlıyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
Haber almak
-
[nsz]
Kendisine söylenilmek
- "Gayet sert bir adam olan hesap hocasından boyuna azar işitiyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Kulakla algılamak, duymak