İçinde şe olan 6 harfli 75 kelime var. İçerisinde ŞE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şe olan kelimeler listesine ya da Sonu şe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EŞ, ŞE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞENAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İğrençlik, kötülük, alçaklık
    • "Bir müsteşarı elinde bulundurmak için her türlü şenaate katlanabileceğine inanmıyordu." (Peyami Safa)

DİŞEĞİ

  1. [isim] Taşları yontmak için kullanılan dişli bir çeşit çekiç

İŞEYİŞ
...
GEVŞEK

  1. [sıfat] Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan
    • "Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı." (Çetin Altan)
  2. Cansız, hareketsiz, iradesiz
  3. [zarf] İlgisiz, kayıtsız bir biçimde
    • "Bu konuda gevşek davranırsanız periler diyarına akla gelmeyecek sevimsiz bir yoldan gitmek de var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)

ENDİŞE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Düşünce
    • "Asıl bu bakımdan endişeye düşerek yalnız beni çağırmakla kalmamış..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Tasa, kaygı
    • "Bütün çehrelere hemen bir durgunluk, hüzün, endişe çökerdi." (Refik Halit Karay)
  3. Kuşku
  4. Korku

KLOŞET
...
MANŞET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Gömleğin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan yapılan bölüm, kolluk
  2. Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık
    • "Gazete manşetlerinden bezmişim, on gün gazete yüzü görmeyeyim." (Haldun Taner)
  3. Voleybolda topa vuruş biçimi

ŞECERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kişinin veya bir ailenin en uzak atasından başlayarak bütün kollarını belirten çizelge, soy ağacı, soy kütüğü, hayat ağacı
  2. Atların soyunun yazılı olduğu çizelge

NEŞELİ

  1. [sıfat] Sevinçli, keyifli, şen
    • "Bugün ne kadar iyi, ne kadar neşeli olduğumu görüyor musunuz?" (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [zarf] Sevinçli, keyifli, şen bir biçimde
    • "Onu o kadar neşeli karşıladı ki hemen keyfi yerine geldi." (Peyami Safa)

ŞEHEVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Şehvetle ilgili, kösnül, erotik

ŞERARE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kıvılcım
    • "Bir şerare aydınlığında, aklından bin şey geçti." (Peyami Safa)

İŞETME

  1. [isim] İşetmek işi

EŞELEK

  1. [isim] Elma, armut, ayva vb. meyvelerin yenmeyen iç bölümü

ŞEŞPER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Savaş araçlarından altı dilimli topuz

VAHŞET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yabani, vahşi olma durumu
  2. Korku, ürküntü
  3. Issızlık, yalnızlık

ŞEYTAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Âdem'e secde etmediği için cennetten kovulan, insanları Allah'ın emirlerine karşı kışkırtan, kötülüğe yönelten cin, iblis
    • "Gül tenli, kor dudaklı, kömür sürmeli / Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Ama çocukluk işte, şeytan dürttü, ya herrü ya merrü diyerek birden yukarı baktım." (Haldun Taner)
    • "Birden, şeytan geçmiş gibi bir sükût oldu." (Haldun Taner)
    • "Şeytan kulağına kurşun, hiçbirimiz hasta olmadık."
  2. Kötü düşünceli, kötü niyetli kimse
    • "O gecenin sabahı şeytanın aldattığı vücudunu soğuk suda temizlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. [sıfat] Çok kurnaz, uyanık (kimse)

EŞEKÇİ

  1. [isim] Eşeklerle yük taşıyan veya insan gezdiren kimse, merkepçi

ŞEŞÜDÜ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Tavla oyununda atılan zarlardan birinin altı, öbürünün ikili gelmesi

EŞEYLİ

  1. [sıfat] Erkek veya dişi eşeyden birine sahip olan, diğer eşey olmadan üreyemeyen cinsliği olan

ŞERBET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Meyve suyu ile şekerli su karıştırılarak yapılan içecek
    • "Biraz sonra gümüş bir tepsi içinde ahududu şerbeti getirdiler." (Ahmet Haşim)
  2. Belli törenlerde konuklara sunulan şekerli içecek
    • "Hemen o haftalarda bir sabah Muhsin Beylerin evinde nikâh şerbetleri içildi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Bazı maddelerin suda eritilmişi
    • "Gübre şerbeti. Çimento şerbeti."
  4. Sözlenmek veya nişanlanmak üzere tarafların anlaşması durumunda tören yapılarak içilen içecek

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü