İçinde şat olan 8 harfli 12 kelime var. İçerisinde ŞAT bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında şat olan kelimeler listesine ya da Sonu şat ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ŞAT, TAŞ

2 Harfli Kelimeler

AŞ, AT, TA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

BAŞATLIK

  1. [isim] Başat olma durumu, hâkimiyet

RÖVEŞATA
...
YAŞATKAN

  1. [sıfat] Hayatın sürmesini, büyümeyi, çoğalmayı sağlayan

YAŞATMAK

  1. [-i] Yaşamasını sağlamak veya yaşamasına imkân vermek
    • "Mükrimin Hoca, İslam tarihini sade öğretmez, yaşatırdı." (Haldun Taner)
  2. Daha iyi ve zengin bir hayat sürmesini sağlamak
    • "O karısını yaşatıyor."
  3. [nsz] Keyiflendirmek, mutlu etmek
    • "... böyle bir gece daha yaşatması mümkün değildi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  4. Sürdürmek, devam ettirmek
    • "Onu içimizde yaşatıyoruz."

TEFRİŞAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Döşeme işleri
  2. Döşemenin gerektirdiği bütün parçalar veya eşyanın tümü
    • "Görüyorum ki salonun tefrişatı henüz tamamlanmamış. Bütün koltuklar yerleştirildikten sonra tekrar geliriz." (Haldun Taner)

MEFRUŞAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ev, iş yeri vb. yerleri döşemek için gerekli eşya, döşeme
    • "Burası, yeni mefruşatla döşenmiş zarif bir yatak odası." (Peyami Safa)

BOŞATMAK

  1. [-den] Boşama işini yaptırmak

HAŞATLIK
...
MAŞATLIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Müslüman olmayanların, özellikle Yahudilerin mezarlığı
    • "Maşatlığın ince bir yosun tabakasıyla örtülü mermerleri güneşle kızıyor, tatlı bir göbektaşı sıcaklığı alıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

ŞATHİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ciddi bir düşünceyi, konuyu, şaka ve alay yollu anlatmak için yazılmış deyişler

KUŞATMAK

  1. [-i] Çevresini sarmak, çevrelemek, çevirmek, abluka etmek, ablukaya almak, ihata etmek, muhasara etmek
    • "Denize bakan yönü ile yan sınırlarını rüzgârı kesen sık kargılıklar kuşatıyordu." (Necati Cumalı)
  2. Çevrelemek, çokça bulunmak
  3. Kaplamak
    • "Fabrika dumanları bütün şehri kuşattı."
  4. Bele sarılıp bağlanan şeyleri başkasının beline bağlamak

OKŞATMAK

  1. [-i] Okşama işini yaptırmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü