İçinde ş olan 4 harfli 168 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ŞİİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zengin sembollerle, ritimli sözlerle, seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım
    • "Halk şiirinden, divan şiirinden değil, şiir mefhumundan, sadece şiirden bahsedeceğim." (Nurullah ataç)
    • "Onun bir parçası olan insan da tazelenir bu mevsimde, ozanların şiir düzmeleri bu yüzdendir işte." (Melih Cevdet Anday)
  2. Düş gücüne, hayale, imgeye, gönle seslenen, anı, duygu, coşku uyandıran, etkileyen şey
    • "Burada herkes kendi gönlünden olduğu kadar bu tabiatın içinden gelen bir şiiri dinler." (Abdülhak Şinasi Hisar)

PİŞİ

  1. [isim] Mayalı hamurdan yapılan, yağda kızartılarak pişirilen bir tür yiyecek
    • "Şebit ekmekleri ve pişiler som altın gibi değerli; sarılmış düzülmüş, yol azığı diye ayrılmıştı." (Nezihe Araz)

ABİŞ
...
EŞYA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü
    • "Güçlük, ev bulmak ve eşyayı taşımak derdiyle başlar." (Burhan Felek)

PIŞT

  1. [isim] Islıklı ses
    • "... kimsenin kızına pışt demeden."

ŞAMA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil

ŞULE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alev, yalım
    • "Bütün ordunun kalbini Duatepe'den çıkan kurtuluş şulesi aydınlatmış." (Halide Edip Adıvar)

MARŞ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası
    • "Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur." (Salâh Birsel)
  2. Bir topluluğu simgelemek için düzenlenmiş müzik parçası
    • "Millî marş İstiklal Marşı'dır." (Anayasa)
  3. Otomobil, kamyon vb. motorlu araçlarda motoru işletme düzeni
    • "Marş anahtarı."
  4. [ünlem] Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut

ÖVÜŞ

  1. [isim] Övme işi veya biçimi

ŞENİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kötü, çirkin, alçakça, utanç verici
    • "En büyük fedakârlığı, en şeni cinayeti de aynı kolaylıkla işlerler." (Ercüment Ekrem Talu)

EŞEY

  1. [isim] Cinsiyet
  2. Bir organizmanın dişi veya erkek olarak sınıflandırılmasını sağlayan görev, yapı ve karakter topluluğu

MEŞK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir öğretmenin, aynısını yazmaları için öğrencilerine verdiği yazı örneği
    • "Her sabah saatlerce keman meşk ederek yanık birtakım havalar çalarmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Esasen hemen onun meşk vereceği kızları getirmiş, ona takdim etmişti." (Halide Edip Adıvar)
  2. Yazı veya müzikte alışmak ve öğrenmek için yapılan çalışma, el alıştırması
  3. Yazı veya müzik dersi

ÇEŞM
...
KUŞE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Özen isteyen baskı işlerinde kullanılan, parlak, düzgün, pürüzsüz, kaygan kâğıt

NAŞİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Ötürü
    • "Hastalığından naşi gelemedi."

RAŞİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Rüşvet veren kimse
    • "Rüşvet yiyene mürteşi, rüşvet verene de raşi denir." (Burhan Felek)

ŞAFT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Bir makinenin dönme hareketini öteki parçalara aktaran ve ucuna dişli çarklar, tekerlekler veya pervane bağlanan demir mil
    • "Çok geçmiyor, şaftın dönmesiyle pervane çalışıyor." (Zeyyat Selimoğlu)

FOŞA

  1. [isim] Tombul fındık grubunda standart bir fındık çeşidi

EŞEK

  1. [isim] Atgillerden, uzun kulaklı binek ve hizmet hayvanı, merkep, karakaçan (Equus asinus)
    • "... uslu otur yoksa ufak bir münasebetsizliğini duyarsam eşek sudan gelinceye kadar döverim, kemiklerin kırılır, anladın mı?" (Refik Halit Karay)
  2. Odun kesme, duvar örme, sıva yapma vb. işlerde kullanılan üç veya dört ayaklı sehpa
    • "Bunlar ezberlerindeki mânileri söylerler, dağarcıklarında mâni kalmayınca da eşekten düşmüş karpuza dönerler." (Salâh Birsel)

ŞİLİ
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü