İçinde ş olan 6 harfli 671 kelime var. İçerisinde Ş harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ş harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ş harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- AŞÜFTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Oynak, açık saçık kadın, kokot
- "Fingir fingir aşüftelerin canı koca istiyor." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Oynak, açık saçık kadın, kokot
- AZALIŞ
-
-
[isim]
Azalma işi veya biçimi
-
[isim]
Azalma işi veya biçimi
- ÇERKEŞ
- ...
- ERİŞTE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İnce şeritler hâlinde kesilip kurutulmuş hamur
-
Deniz yosunu
-
[isim]
İnce şeritler hâlinde kesilip kurutulmuş hamur
- SERPİŞ
-
-
[isim]
Serpme işi veya biçimi
-
[isim]
Serpme işi veya biçimi
- UNUTUŞ
- ...
- ATILIŞ
-
-
[isim]
Atılma işi veya biçimi, atılma
-
[isim]
Atılma işi veya biçimi, atılma
- BAŞROL
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Tiyatro veya sinemada en önemli rol
-
[isim]
Tiyatro veya sinemada en önemli rol
- ONBAŞI
-
-
[isim]
On ere kumanda eden asker, erin üstündeki ilk rütbe
- "Askerî çavuşlar, onbaşılar talim ettiriyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
On ere kumanda eden asker, erin üstündeki ilk rütbe
- ŞAMALI
-
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- "Müştak cebinden şamalı kibriti çıkardı çaktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Şama ile yapılmış
- ŞERAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Şartlar, koşullar
- "İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır." (Atatürk)
-
[isim]
Şartlar, koşullar
- VİŞNAP
-
Kelime Kökeni : Bulgarca
-
[isim]
Vişne şurubu
-
[isim]
Vişne şurubu
- İŞVELİ
-
-
[sıfat]
Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr
- "Utangaç ve arzulu, tedirgin ve işveli, yorganı hızla açarak kaydı altına." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Nazlı, cilveli, edalı, şivekâr
- ŞEKLEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Biçim bakımından, biçim yönünden
-
[zarf]
Biçim bakımından, biçim yönünden
- TEŞVİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karıştırma, bulandırma
-
[isim]
Karıştırma, bulandırma
- YAŞMAK
-
-
[isim]
Kadınların ferace ile birlikte kullandıkları, gözleri açıkta bırakan, ince yüz örtüsü
- "Çıka çıka, yaşmak feraceli, kazık gibi bir kadın çıktı." (Sermet Muhtar Alus)
-
Başla birlikte yüzü, ağzı kapatan örtü
-
[isim]
Kadınların ferace ile birlikte kullandıkları, gözleri açıkta bırakan, ince yüz örtüsü
- AŞİKAR
- ...
- EKİLİŞ
- ...
- MANŞON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elleri soğuktan korumak için kullanılan astarlanmış kürk, el kürkü
-
Ek bileziği
-
[isim]
Elleri soğuktan korumak için kullanılan astarlanmış kürk, el kürkü
- SARHOŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak
- "Sarhoştum aydım, böyle yaşamaktan caydım, diyerek birdenbire yeniden gazeteciliğe dönmek olacak iş değildi." (Ahmet Ümit)
-
Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan
- "Zafer sarhoşu."
-
[zarf]
Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak
- "Arılar bahar çiçekleriyle sarhoş dolaşıyorlar."
-
[sıfat]
Alkollü içki veya keyif verici bir madde sebebiyle kendini bilmeyecek durumda olan (kimse), esrik, mest, sermest, başı dumanlı, kafası iyi, kafası dumanlı, kafası kıyak