İçinde ıştır olan 11 harfli 44 kelime var. İçerisinde IŞTIR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ıştır olan kelimeler listesine ya da Sonu ıştır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I I R T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
5 Harfli Kelimeler
IŞTIR
4 Harfli Kelimeler
ITIR
3 Harfli Kelimeler
TIR
2 Harfli Kelimeler
IR
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YATIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak
- "Hükûmet kuvvetleri ayaklanmayı yatıştırdı."
-
Ölçülü, ılımlı, sakin davranmasını sağlamak, sakinleştirmek
- "O, tombul tombul iyimserliği ile beni yatıştırmak istedi." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Yumuşatmak, razı etmek
- "Arkadaşları yatıştırmak için o toplantıda bulunanlar akşam yemeğine de alıkonulmuşlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Bir kargaşayı, ayaklanmayı bastırmak
- YAKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Yakışacak bir duruma getirmek, uygun duruma koymak, yaraştırmak
- "Yakışıklı, orta boylu, giydiğini kendisine yakıştırır, kendini saydırabilir bir adam." (Memduh Şevket Esendal)
-
Uygun ve yerinde görmek, iyi karşılamak
- "Ancak kızı o oğlana bir türlü yakıştıramadı." (Tarık Buğra)
-
Uydurmak
-
Bir durum veya niteliği bir kimse için düşünmek, yormak
-
[-i]
Yakışacak bir duruma getirmek, uygun duruma koymak, yaraştırmak
- ÇAĞRIŞTIRMA
-
-
[isim]
Çağrıştırmak işi
-
[isim]
Çağrıştırmak işi
- BAĞRIŞTIRMA
-
-
[isim]
Bağrıştırmak işi veya durumu
-
[isim]
Bağrıştırmak işi veya durumu
- ÇATIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Birbirine çattırmak, kavga ettirmek, birbirine düşürmek
-
[-i]
Birbirine çattırmak, kavga ettirmek, birbirine düşürmek
- KIZIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Kızışmasını sağlamak
-
İsteklendirmek, gayret vermek
-
[-i]
Kızışmasını sağlamak
- KESYAPIŞTIR
-
-
[isim]
Bilgisayar yazılımlarında seçilen bir metni veya nesneyi bir yerden yok edip başka bir yere taşıma işlemi
-
[isim]
Bilgisayar yazılımlarında seçilen bir metni veya nesneyi bir yerden yok edip başka bir yere taşıma işlemi
- SIKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- "Çamaşırları bavula sıkıştırmak."
-
Bir nesneyi sıkıca duracak biçimde bir yere koymak, yerleştirmek veya orada tutmak
-
Gevşek veya seyrek olan şeyleri birbirine yaklaştırarak sıkı duruma getirmek
- "İstanbul tren yahut vapurunda hele bir kimseyi biraz sıkıştırın, hemen çarpılır, çay semaveri gibi oturduğu yerde fıkır fıkır kaynamaya başlar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Bir şeyin sıkışmasına, kısılmasına, ezilmesine sebep olmak
- "Parmağını pencereye sıkıştırmak."
-
Ansızın, gizlice ve karşısındakinin isteyip istemediğine bakmadan bir şeyi vermek, tutuşturmak
- "Eline dolu bir kadeh sıkıştırdılar." (Refik Halit Karay)
-
Kaçmayacak biçimde çembere almak, kıstırmak
- "Anlattığına göre Niğde yakınlarındaki köylerden birinde imiş, sıkıştırmışlar. Jandarmalarla vuruşmuş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Zorlamak
- "Kocakarı odadan çıktıkça ben Nuri'yi sıkıştırıyorum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Sarkıntılık etmek
-
[-i]
Bir şeyi dar bir yere zorla sığdırmak, tıkmak
- ÇAĞRIŞTIRIŞ
-
-
[isim]
Çağrıştırma işi veya biçimi
-
[isim]
Çağrıştırma işi veya biçimi
- AYRIŞTIRICI
-
-
[sıfat]
Bir şeyin ayrışmasını sağlayan (kimse)
-
[sıfat]
Bir şeyin ayrışmasını sağlayan (kimse)
- KIRPIŞTIRMA
-
-
[isim]
Kırpıştırmak işi
-
[isim]
Kırpıştırmak işi
- ÇIRPIŞTIRMA
-
-
[isim]
Çırpıştırmak işi
-
[sıfat]
Çarçabuk, özensiz ve üstünkörü yapılan (iş)
- "Telif ücretlerinin yükselmesi, edebiyatçının daha rahat koşullar altında çalışmasını sağlayacakken çırpıştırma kitaplar hazırlanmasına yol açtı." (Tomris Uyar)
-
[isim]
Çırpıştırmak işi
- TIKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmak
- "Bavula her şeyi tıkıştırdım."
-
[-i]
Acele ile birine bir şeyi yedirmeye çalışmak veya iyice çiğnemeden yutarak yemek
-
[-i]
Boş yer kalmayacak biçimde doldurmak, gelişigüzel koymak, tıka basa sokmak
- YAPIŞTIRTMA
- ...
- ÇAKIŞTIRMAK
-
-
[-i]
Çakışma işini yaptırmak
-
[nsz]
İçki içip keyfetmek
- "Güzel meze ile arada bir de çakıştırıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Çakışma işini yaptırmak
- ÇALIŞTIRICI
-
-
[isim]
Bir spor dalında, sporcuyu eğiten, yetiştiren ve çalıştıran kişi, antrenör, koç
-
[isim]
Bir spor dalında, sporcuyu eğiten, yetiştiren ve çalıştıran kişi, antrenör, koç
- ALIŞTIRILIŞ
-
-
[isim]
Alıştırılma işi veya biçimi
-
[isim]
Alıştırılma işi veya biçimi
- ANIŞTIRMALI
-
-
[sıfat]
İçinde anıştırma bulunan, üstü kapalı (davranış, söz)
-
[sıfat]
İçinde anıştırma bulunan, üstü kapalı (davranış, söz)
- TARTIŞTIRMA
- ...
- ALIŞTIRILMA
-
-
[isim]
Alıştırılmak işi
-
[isim]
Alıştırılmak işi