İçinde ız olan 6 harfli 95 kelime var. İçerisinde IZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ız olan kelimeler listesine ya da Sonu ız ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

OVASIZ

  1. [sıfat] Ovası olmayan

SIZICI

  1. [sıfat] Sızma niteliği olan

YALNIZ

  1. [sıfat] Yanında başkaları bulunmayan
    • "Sokaktaki yalnız çocuk."
  2. [zarf] (ya'lnız) Yanında başkaları olmayarak
    • "Ömrümde şehir içinde bile yalnız dolaşmaya alışmamış bir adam için bir genç kızın tek başına Avrupa seyahatine çıkışı akıl durdurucu bir şeydi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. [zarf] (ya'lnız) Yalnızca
    • "Kendisini yalnız Bombay'a kadar götürecek tren parası vardı." (Falih Rıfkı Atay)
  4. [bağlaç] Ama
    • "Giderim yalnız arkadaşlarımı isterim. Güzel yalnız biraz renksiz."
  5. [isim] Toplumsal ilişkilerden yoksun veya yoksun bırakılan kişi

ZAĞSIZ

  1. [sıfat] Kılağısız

KIZCIK
...
MIZRAP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Telli çalgıları çalmaya yarayan, kemik, maden, plastik veya özellikle kiraz ağacından yapılan alet, çalgıç, tezene

DUASIZ

  1. [sıfat] Dua okumayan, dua etmeyen

MIZMIZ

  1. [sıfat] Her şeyde kusur bulan, hiçbir şeyden memnun olmayan
    • "Kız, bizden büyük olmalıydı; mızmız, zayıf, silik bir şeydi." (Emine Işınsu)
  2. Çevresindekileri rahatsız edecek kadar yavaş olan

ANASIZ

  1. [sıfat] Anası olmayan
    • "Anasız çocuklardı, üvey ana cehennemi idi." (Tarık Buğra)
  2. [zarf] Anası olmayarak

ÇAPSIZ

  1. [sıfat] Çapı geniş olmayan
  2. Yetersiz, dar görüşlü
    • "Yahya Kemal'in, döneminin ünlü ve çapsız şairlerinden birine söyledikleri gerçekten unutulmaz." (Tomris Uyar)

ÇANSIZ

  1. [sıfat] Çanı olmayan

AŞKSIZ
...
YILDIZ

  1. [isim] Güneş ve ay dışında gökyüzünde görülen ışıklı gök cisimlerinden her biri
    • "Baktık geceden fecre kadar ellerde / Yıldızlara yükselen kadehler gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Adayı ve adalıları o kadar sevmeme rağmen bir türlü yıldızım barışmamıştır." (Burhan Felek)
    • "Yeni Dâhiliye Nazırı Zati Bey'in yıldızı parladıkça Zaptiye Nazırı Selim Paşa'nın ikbali sönmeye yüz tuttu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Bu gecelerin artık benzi soluyor, talihi kararıyor, yıldızı sönüyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Meşhur sinema ve müzikhol sanatçısı, star
    • "Bir keresinde de bir yerli opera yıldızımız gelmişti." (Haldun Taner)
  3. Bir noktadan çevreye beş veya daha fazla çıkıntısı olan çok köşeli şekil
    • "Türk bayrağındaki yıldız beş ışınlıdır."
  4. [sıfat] Bu biçimde olan
  5. Bir toplulukta, bir meslekte, üstün başarı gösteren kimse
    • "Cebirde, geometride, fizikte sınıfımızın yıldızı idim." (Yusuf Ziya Ortaç)
  6. Baht, şans, talih
  7. Kuzey yönü, kuzey

MIZIMA

  1. [isim] Mızımak işi veya durumu

MIZRAK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Uzun saplı, sivri demir uçlu silah, cıda
  2. Atletizmde kullanılan, tek elle savrulan bir alet

KIZEVİ

  1. [isim] Evlilikte kız tarafı

CIZBIZ

  1. [sıfat] Izgarada pişirilmiş (et)
    • "Cızbız köfte."

DAMSIZ

  1. [sıfat] Damı olmayan
    • "Taş yığınlarının yanında damsız birkaç ev kümesi etrafında bir gölge kırık bir tencereyi kaynatıyor." (Halide Edip Adıvar)

KIRGIZ
...
TAŞSIZ

  1. [sıfat] Taşı olmayan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü