İçinde ır olan 6 harfli 132 kelime var. İçerisinde IR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ır olan kelimeler listesine ya da Sonu ır ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DALGIR
-
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
-
[isim]
Bir yüzeyde renk dalgalanması sonucu görülen parlaklık, meneviş, hare
- TIRMIK
-
-
[isim]
Tırnak beresi
- "Yüzünde tırmıklar vardı." (Peyami Safa)
-
Kabartılmış toprağın taşını, çöpünü ayıklamak için kullanılan seyrek dişli, tarak biçiminde araç
-
[isim]
Tırnak beresi
- TIRSMA
-
-
[isim]
Ürkme, korkma, çekinme
-
[isim]
Ürkme, korkma, çekinme
- AYKIRI
-
-
[sıfat]
Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
- "Savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hâllerde Anayasada öngörülen güvencelere aykırı tedbirler alınabilir." (Anayasa)
- "Yüzük ona biraz aykırı düşen bir parlaklıkla parmağında parlıyordu." (Tarık Buğra)
- "Temel hak ve hürriyetlerle ilgili genel ve özel sınırlamalar demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz." (Anayasa)
-
Çapraz, ters
-
Toplumda görüş ve yaşayış biçimiyle uçlarda bulunan (kimse), marjinal
-
Gidilen yol üzerinde olmayıp gidiş yönüne ters düşen
- "Burası Ankara'ya iki günöte, ana yollardan aykırı küçük bir kasabaydı." (Refik Halit Karay)
-
Bütün noktaları aynı düzlemde bulunmayan
-
[sıfat]
Alışılmışa, doğru olarak kabul edilmişe uygun olmayan, karşıt, ters, mugayir
- SIRTAR
-
-
[isim]
Kelergillerden bir balık türü
-
[isim]
Kelergillerden bir balık türü
- BALDIR
-
-
[isim]
Bacağın dizden ayak bileğine kadar olan bölümü, incik
- "Dizlerinde, baldırlarında sızı kalmadı." (Ömer Seyfettin)
-
Bu bölümün yumuşak ve şişkin olan arka tarafı
-
[isim]
Bacağın dizden ayak bileğine kadar olan bölümü, incik
- SIRACA
-
-
[isim]
Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü
- "Elif'i almış, başında keli, boynunda sıracası, sırtında da paçavra entarisiyle getirmişti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Deride ve genellikle boyunda görülen, lenf düğümlenmelerinin şişkinliğiyle beliren tüberküloz türü
- KIRICI
-
-
[sıfat]
Kırma işini yapan
-
Kaba, sert, çevresindekileri inciten (davranış, söz vb.)
- "Kırıcı bir davranış."
-
Bir şeyin gerektiği gibi gelişmesini, oluşmasını önleyen, engelleyen
- "Grev kırıcı."
-
Kırınım oluşturan
- "Kırıcı ortam."
-
[isim]
Senet, tahvil, bono ve süresi gelmemiş alacaklarla ilgili alışveriş veya işlem yapan kimse, kuruluş
-
[sıfat]
Kırma işini yapan
- KIRPIM
- ...
- ŞIRDAN
- ...
- PIRLAK
-
-
[isim]
Doğan, atmaca vb. yırtıcı kuşları yakalamada çağırtkan olarak kullanılan, avcılarca bir kafes içinde av yerine bırakılan kuş
-
[isim]
Doğan, atmaca vb. yırtıcı kuşları yakalamada çağırtkan olarak kullanılan, avcılarca bir kafes içinde av yerine bırakılan kuş
- SIRDAŞ
-
-
[isim]
Birinin sırlarını bilen kimse, mahrem
- "Her konuda yardımcı olabilecek güvenilir bir sırdaş bulmam gerekiyordu." (Refik Erduran)
- "Bu kolay işi güçleştirme yavrum; arkadaş ol benimle, sırdaş ol." (Turan Oflazoğlu)
-
Birinin sırrını bilecek kadar ona yakın olan kimse
-
[isim]
Birinin sırlarını bilen kimse, mahrem
- ÇAVŞIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Maydanozgillerden bir bitki (Opopanax chironium)
-
Bu bitkinin eczacılıkta kullanılan reçinesi
-
[isim]
Maydanozgillerden bir bitki (Opopanax chironium)
- YIRTIŞ
-
-
[isim]
Yırtma işi veya biçimi
-
[isim]
Yırtma işi veya biçimi
- IRKSAL
-
-
[sıfat]
Irki
-
[sıfat]
Irki
- KIRMIZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası
-
[isim]
Kırmız böceğinden çıkarılan parlak al boya, çiçek boyası
- MUHZIR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İlgililerin mahkemede bulunmalarını sağlayan görevli
- "Kadı ola davacı ve muhzır dahi şahit / Ol mahkemenin hükmüne derler mi adalet."
-
[isim]
İlgililerin mahkemede bulunmalarını sağlayan görevli
- ACIRAK
-
-
[sıfat]
Az acı, acımtırak
-
[sıfat]
Az acı, acımtırak
- AYIRIŞ
-
-
[isim]
Ayırma işi veya biçimi
-
[isim]
Ayırma işi veya biçimi
- ÇANDIR
-
-
[sıfat]
Karışık, melez
-
Aşılanmamış, yaban
-
[sıfat]
Karışık, melez