İçinde ın olan 7 harfli 186 kelime var. İçerisinde IN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ın olan kelimeler listesine ya da Sonu ın ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

NALINCI

  1. [isim] Takunyacı

SALINIŞ

  1. [isim] Salınma işi veya biçimi

SIKINMA

  1. [isim] Sıkınmak işi

ÇINARLI

  1. [sıfat] Çınarı olan
    • "Çınarlı köşkün önüne gelince durdu." (Haldun Taner)

BAĞINTI

  1. [isim] Bir nesneyi başka bir nesne ile uyarlı kılan bağ
  2. Görelik
  3. İki veya daha çok nitelik arasında matematik işlemleri yardımı ile kurulan bağlılık veya eşitlik
    • "Bir dairenin "r" yarı çapı ile alanı arasında şöyle bir bağıntı vardır: S=r²."

KARINSA

  1. [isim] Kuşların tüy değiştirme zamanı

SAKINCA

  1. [isim] Çekinilmesi, dikkatli olunması gereken, sakınmayı gerektiren durum, mahzur
    • "Kabul etmekte bir sakınca yoktur." (Burhan Felek)

KINAYIŞ

  1. [isim] Kınama işi veya biçimi

SINIFLI

  1. [sıfat] Sınıfı olan

YIĞINLA

  1. [sıfat] Çok, pek çok
    • "Avrupa'dan yığınla kitap getirmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)

ÇATINMA

  1. [isim] Çatınmak işi

YAPINTI

  1. [isim] Gerçekle çeliştiğini, gerçekliğe uymadığını bile bile tasarlanan şey, hayal gücüyle yaratılmış olan şey, tasni
    • "... hayalinin bir yapıntısı değil de gerçeğin ta kendisiymiş gibi heyecanlanarak, coşarak bu kaybedilmiş cennete ağıtlar yazıyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bilgi kuramında ve ontolojide gerçeğe uymayan ancak belirli bir kuramsal veya pratik amaç için kullanılması sakıncasız olan tasarım, tasni

YAZINCI

  1. [isim] Yazın ile uğraşan, ilgilenen kimse, edebiyatçı

ALTINLI
...
ASLINDA

  1. [zarf] Asıl olarak

KARINCA

  1. [isim] Zar kanatlılardan, toplu olarak yaşayan, yuvaları toprağın altında olan ve birçok türü bulunan böceklerin genel adı (Formica)
  2. Madenlerde, döküm sırasında arada hava kalmasından veya pastan ileri gelen ufak boşluk

FIRTINA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Rüzgâr çizelgesinde hızı 34-40 deniz mili olan ve kuvveti 8 ile gösterilen, yağmur ve kasırga getiren çok güçlü rüzgâr
    • "Fırtına gibi geldi gitti."
    • "Fırtına kopmadan epey önce köpek balıkları açık denizlere kaçarlar." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Bu rüzgârın denizde veya kum çöllerinde yarattığı dalgalanma
    • "Dalgadan kimsenin eli tahlisiyeye değmeden bereket fırtına dindi." (Burhan Felek)
    • "Fırtına gibi adam."
  3. Güç atlatılan kötü durum
    • "Fırtınanın yaklaştığını anladığı hâlde anlamamış görünüyor, şarkısını mırıldanıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
  4. Karşıt düşünce veya durumların yarattığı karışıklık, sıkıntı
    • "Kâmuran'ın ağlamasının kalbimde uyandırdığı fırtınaya kendim de şaşıyorum." (Halide Edip Adıvar)
  5. Saatteki hızı 70 mil olan rüzgâr

TAŞINIM
...
ILINMAK

  1. [nsz] Ilık duruma gelmek, ılımak

ISINMAK

  1. [nsz] Sıcak duruma gelmek
    • "Havalar ısınınca bizim ahbaplar ayaklandılar." (Burhan Felek)
  2. Üşümesini gidermek
    • "Hele işini biraz bırak da şöyle sobanın yanına otur, biraz ısın, dinlen..." (Refik Halit Karay)
  3. Yadırgamaz olmak, hoşlanır olmak, alışmak, benimsemek
    • "Bunca çabamıza karşın halkımızın Batı müziğine ısınamadığını söyledi." (Necati Cumalı)
  4. Var olan gerginlik sona ermek
    • "Çaylar dağıldıktan sonra ortalık oldukça ısındı." (Halide Edip Adıvar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü