İçinde ık olan 6 harfli 177 kelime var. İçerisinde IK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ık olan kelimeler listesine ya da Sonu ık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ALTLIK

  1. [isim] Tabak, bardak vb. nesnelerin altına konulan şey
    • "Bardak altlığı."
  2. Hayvanların altına yayılan ot veya saman
  3. Arabaya koşulan atların yolları kirletmemesi için kuyruğunun altına yerleştirilen torba

KIYMIK

  1. [isim] Çok küçük ve sivri tahta, demir veya kemik parçası
    • "Elime kıymık battı."

ALAÇIK

  1. [isim] Üzeri dal ve hasırla örtülmüş kulübe, çardak
  2. Keçeden yapılan çadır

SABIKA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Geçmiş bulunan şey, geçmiş bulunan olay
  2. Geçmişte işlenmiş, mahkemece ispatlanıp cezalandırılmış olan suç
    • "Üstelik sabıkası olduğu için iş bulması daha da güçtür." (Necati Cumalı)

ALPLIK

  1. [isim] Alp olma durumu, yiğitlik, kahramanlık

IKLAMA

  1. [isim] Iklamak işi

AHACIK

  1. [edat] İşte

BATÇIK
...
KISMIK

  1. [sıfat] Cimri

YAĞLIK

  1. [isim] Büyük mendil, çevre
    • "Osmanlı kadınlığının göz nurunu, el emeğini, üstün zevkini yüzyıllardan beri yiğitçe taşımış, işlemeli, yağlıklar, dantelalar, oyalar..." (Kemal Tahir)

ÇAYLIK

  1. [isim] Çay ağaççıklarının yetiştiği yer
  2. [sıfat] Çay için kullanılan
    • "Çaylık şeker."

ACIKLI

  1. [sıfat] Acındıracak, acı verecek nitelikte olan, dokunaklı, üzücü, koygun
    • "İçeriden ince iniltilerle karışık acıklı bir uğultu çıkıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Acı görmüş, yaslı, kederli
    • "Kendimi bu acı ve acıklı kitlenin bir parçası gibi hissediyordum." (Halide Edip Adıvar)

ŞAŞLIK

  1. [isim] Baharatlı sirkeye yatırılmış koyun etinden hazırlanmış et

YIKICI

  1. [isim] Yıkmacı
    • "Eski evlerimiz yandı, yıkıldı. Biz onlar içinde yaşayamaz olduk, alıcı çıkınca yıkıcılara sattık." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. [sıfat] Bir şeyin zarar görmesine, bozulmasına, yok olmasına, ortadan kalkmasına yol açan, tahripkâr
    • "O yıkıcı bozgunun sebeplerini öğrenmeye büyük önem verdi." (Falih Rıfkı Atay)

HAMLIK

  1. [isim] Ham olma durumu
    • "Gençlerde bile zor dayanılabilen hamlık, hoppalık yaşlı adamlarda zoraki ve üzüntü gibi geliyor, can sıkıyor." (Halide Edip Adıvar)
  2. İdmansızlık

PAKLIK

  1. [isim] Temizlik

ARILIK

  1. [isim] Temizlik
  2. Katışıksızlık
  3. Günahsızlık
    • "Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü." (Tahsin Yücel)

KIRPIK

  1. Kırpılmış olan
  2. Bölük pörçük

ÇITLIK

  1. [isim] Çitlembik

ÇARPIK

  1. Düzgünlüğünü yitirerek eğrilmiş, doğru karşıtı
    • "İyice kararmış çarpık bir tahta kapı aralık duruyordu." (Çetin Altan)
  2. Kötü
    • "Oraya özellikle çarpık vasıfları olanları toplarlarmış." (Haldun Taner)
  3. Gerektiği gibi olmayan, düzgün olmayan
  4. [zarf] Aksi, ters, huysuz bir biçimde
    • "Nedense Makbule, bu davetten çarpık dönüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü