İçinde ık olan 5 harfli 105 kelime var. İçerisinde IK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ık olan kelimeler listesine ya da Sonu ık ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇIKAK

  1. [isim] Çıkılacak yer, çıkıt, mahreç
  2. Boğumlanma noktası

SANIK

  1. [sıfat] Suçlu olduğu sanılarak mahkemeye sevk edilmiş (kimse), maznun

ÇIKMA

  1. [isim] Çıkmak işi
  2. Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon
  3. Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak
  4. Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, derkenar
  5. Desteklemek amacıyla verilen para
  6. [sıfat] Çıkmış
    • "Saraydan çıkma İstanbul eşyalarını görünce bunların hakikatine inanmak lazım geldiğini anlamış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  7. [sıfat] Eski, kullanılmış
    • "Çıkma jant."

YANIK

  1. [sıfat] Yanmış olan
    • "Yanık soğan kokulu bir buhar odayı dolduruyordu." (Reşat Enis)
  2. Rengi koyulaşmış
    • "Kocaman hasır şapkalarının altında sarı saçları uçan, yanık iki genç kız." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Sıkıntı veya hastalıktan iyi gelişmemiş, kavruk
    • "Yanık bir çocuk."
  4. Verimsiz, kıraç duruma gelmiş olan
  5. [isim] Yanmış yer, yanmış olan yerde kalan iz
    • "Elimdeki yanık iyi oldu. Halıdaki yanığı ördürmeli."
  6. Bıkkın, üzüntülü, dertli
  7. Duygulu, dokunaklı, acılı, etkili
    • "Aşk söyletir en yanık türküleri / Ay buluta girdiği gecelerde." (Cahit Sıtkı Tarancı)

TANIK

  1. [isim] Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit
    • "Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı." (Tarık Buğra)
  2. Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit

CIZIK

  1. [isim] Çizgi
  2. İz

KAYIK

  1. [isim] Kürek veya yelkenle yürütülen ufak tekne
    • "Balıkçı kayığı."
  2. [sıfat] Bir yana kaymış

ÇIKRA

  1. [isim] Sık çalı

ÇIKIM
...
YAPIK

  1. [isim] Belleme (II)
  2. Yeniçerilerin giydikleri üstlük

FITIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık
    • "Musiki hocamız genç yaşında bir fıtık ameliyatı sonunda ölmüştü." (Sait Faik Abasıyanık)

TIRIK

  1. [isim] Bir nesnenin art arda iki yere çarpmasından çıkan ince ve kuru ses
    • "Kapı tırık diye kapandı."

YAZIK

  1. [isim] Herkesi üzebilecek şey, günah
    • "Kumaşa yazık etti. Çocuğa yazık ettiniz. Masrafa yazık oldu. Adama yazık oldu."
    • "Yazıklar olsun, seni sevmesini bilmeyenlere; ey gamlı ülke!.." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. [ünlem] Acınma, üzüntü anlatan bir söz
    • "Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?"
  3. [ünlem] Kınama anlatan bir söz
    • "Yazık sana! Böyle mi yapacaktın?"

ISLIK

  1. [isim] Dudakların büzülerek veya parmağın dil üzerine getirilmesiyle çıkarılan ince ve tiz ses
    • "Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
    • "Kocası kapıyı çekmiş, ıslık çalarak merdivenleri inip gitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Bir şeyin çıkardığı ince ve tiz ses
    • "Söz dişlerinin arasından keskin bir ıslık şiddetiyle çıktı." (Aka Gündüz)

KINIK
...
ÇIKAN

  1. [isim] Çıkarma işleminde bütünden alınan sayı

YARIK

  1. [isim] Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak
  2. İnce bir çizgi durumunda açılmış yara
    • "Kendini göstermek için terliklerini yarık topuklu tabanlarında şaplata şaplata geçmişti." (Haldun Taner)
  3. Anlaşmazlık, bölünme
    • "Şimdiden birtakım yarıklar açan siyasi rekabetten başka ne mana verilebilirdi?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Küçük bir ışık demeti elde etmek için ışık kaynağının önüne konulan, saydam olmayan bir düzlem üzerine açılmış, dikdörtgen biçiminde küçük delik
  5. [sıfat] Yarılarak açılmış veya yarılarak oluşmuş

KATIK

  1. [isim] Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva vb. yiyecek
    • "Birkaç günlük ekmeğini, katığını köyden getirirdi." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Yağı alınmış yoğurt, ayran

SAÇIK

  1. [sıfat] Saçılmış, serpilmiş

YIKMA

  1. [isim] Yıkmak işi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü