İçinde iç olan 6 harfli 43 kelime var. İçerisinde İÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iç olan kelimeler listesine ya da Sonu iç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İÇERME
-
-
[isim]
İçermek işi, tazammun, ihtiva
-
[isim]
İçermek işi, tazammun, ihtiva
- İÇERİK
-
-
[isim]
Bir şeyin içinde bulunanların bütünü, muhteva, mazruf
- "Eğitimin yalnız yöntemlerini değil, içeriğini de gözden geçirmek, düzeltmek gerekmektedir."
-
Sözlü veya yazılı anlatımda verilmek istenen öz, düşünce, duygu ve imgelerin bütünü
-
Bir kelimenin veya kavramın anlamı
-
Herhangi bir ruhsal süreç veya düşünsel işlevi oluşturan ögelerin bütünü
-
[sıfat]
Bir cümle veya yargıda açıkça söylenmemekle birlikte var olduğu anlaşılabilen, zımni
-
[isim]
Bir şeyin içinde bulunanların bütünü, muhteva, mazruf
- ZAYİÇE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yıldızların, belli bir zamandaki yerlerini, durumlarını gösteren çizelge
-
[isim]
Yıldızların, belli bir zamandaki yerlerini, durumlarını gösteren çizelge
- İÇECEK
-
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- "Burada yiyecek, içecek her şey var."
-
[sıfat]
İçilmeye elverişli
-
[isim]
İçilen her şey, meşrubat
- TEDRİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Derece derece ilerleme, kerteleme
-
[isim]
Derece derece ilerleme, kerteleme
- İÇMECE
-
-
[isim]
İçmeler
-
[isim]
İçmeler
- İÇKİCİ
-
-
[isim]
İçki yapan veya satan kimse
-
[sıfat]
Ayyaş
- "Sayacı Abdullah içkici bir adamdı ama evine de düşkündü." (Reşat Enis)
-
[isim]
İçki yapan veya satan kimse
- BİÇARE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- "Keşke bu biçarelere bir tren parası verseydik." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Kocaya vardığım günden itibaren büsbütün biçare oldum." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Çaresiz, zavallı kimse
- DELGİÇ
-
-
[isim]
Ucu sivri demirli, ağaçtan tutacak yeri olan ve tütün dikmeye yarayan araç
-
[isim]
Ucu sivri demirli, ağaçtan tutacak yeri olan ve tütün dikmeye yarayan araç
- SİVRİÇ
-
-
[isim]
Kaya çatlakları arasına sokulup üzerine balyozla vurulan, ucu sivri, yaklaşık 1 m boyunda çelik çubuk
-
[isim]
Kaya çatlakları arasına sokulup üzerine balyozla vurulan, ucu sivri, yaklaşık 1 m boyunda çelik çubuk
- İÇİNDE
-
-
[zarf]
Süresince, zarfında
- "Bu yarım saat içinde evde neler geçti?" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Ortamında
- "Dünya atom çağında, biz hâlâ medeniyet kavgası içindeyiz." (Falih Rıfkı Atay)
-
... ile dolu bir biçimde
- "Yüzü kırışık içinde."
-
[zarf]
Süresince, zarfında
- İÇTEPİ
-
-
[isim]
Tepi
-
[isim]
Tepi
- TERVİÇ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünceyi tutma, destekleme
- "Fikir hürriyetini terviç eden teşekküller İslam memleketlerinde kökleşmiş bulunuyordu." (Asaf Halet Çelebi)
-
[isim]
Bir düşünceyi tutma, destekleme
- İÇÖRGÜ
- ...
- GELMİÇ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İri balıklarda kılçık durumunda olan kemik
-
[isim]
İri balıklarda kılçık durumunda olan kemik
- İÇİRİŞ
-
-
[isim]
İçirme işi veya biçimi
-
[isim]
İçirme işi veya biçimi
- İÇİMLİ
-
-
[sıfat]
İçimi herhangi bir nitelikte olan
- "Ağır içimli. Güzel içimli."
-
İçimi iyi, lezzetli
- "Senin tütünün de içimli bir şey değil ya!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
İçimi herhangi bir nitelikte olan
- BOLİÇE
-
Kelime Kökeni : İbranice
-
[isim]
Yahudi kadını
- "Balat kapısından girdim içeri / Boliçeler oturmuş iki geçeli." (Halk türküsü)
-
[isim]
Yahudi kadını
- İÇTİMA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Askerlerin silahlı ve donatılmış olarak toplanmaları
-
Kavuşum
-
Toplanma, toplantı
-
[isim]
Askerlerin silahlı ve donatılmış olarak toplanmaları
- SİLGİÇ
-
-
[isim]
Silmeye yarayan alet, silecek
-
[isim]
Silmeye yarayan alet, silecek