İçinde olan 5 harfli 32 kelime var. İçerisinde İÇ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında iç olan kelimeler listesine ya da Sonu iç ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

PİLİÇ

  1. [isim] Tavuğun küçüğü, erginleşmemiş tavuk veya horoz
  2. Genç, güzel ve alımlı kız veya kadın

İÇKİN

  1. [sıfat] Varlığın içinde bulunan, varlığın yapısına karışmış olan, mündemiç
  2. Yalnızca bilinçten olan, yalnızca bilinç içeriği olarak var olan, mündemiç
  3. Deney içinde kalan, deneyi aşmayan
  4. Dünya içinde, dünyada olan

İÇSEL

  1. [sıfat] İçle ilgili, içe ilişkin, dâhilî
    • "Sızlatıcı bir içsel acıyı da dile getirir şair." (Selim İleri)

HALİÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Koy, körfez
  2. Gelgit olayının belirgin olduğu yerlerde, bu olaydan doğan akıntıların etki yaptığı kıyılarda akarsu ağızlarının huni biçiminde genişlemiş durumu

PEÇİÇ

  1. [isim] Zar yerine yedi tane küçük deniz hayvanı kabuğu atılarak bunların açık taraflarının üste veya alta gelmelerine göre taş ilerleterek oynanan bir oyun
    • "Muşamba fenerlerle kadın misafirler geldi, epeyce bir zaman peçiç ve yüzük oynandı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir tür kâğıt oyunu
    • "Pek neşeli vaktinde hizmetçi kadınla peçiç oynar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

HARİÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dış, dışarı
    • "Hemen on dakika yürüyünce kasaba haricine çıkılır." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yabancı ülke, dışarı
    • "On yıl hariçte kalmış."
  3. [zarf] Dışta kalmak üzere, dışında sayılmak üzere, müstesna
    • "Dişçi koltuğu hariç, kim bir koltuğa oturursa kendini bir şey zanneder." (Burhan Felek)

İÇTEN

  1. [sıfat] Samimi
  2. Yürekten, candan, samimi davranarak
    • "Yumuşak ve içten sürdürdü konuşmasını." (Tarık Buğra)

MERİÇ
...
NİÇİN

  1. [zarf] Hangi amaçla, hangi sebeple, neden, niye
    • "Sen misin Çalıkuşu, dedi, niçin böyle kendi kendine yavaş yavaş yürüyorsun?" (Reşat Nuri Güntekin)

HİÇÇİ

  1. [isim] Nihilist

İÇREK

  1. [sıfat] Belirli bir insan topluluğunun dışında kimseye bildirilmeyen, yalnızca sınırlı, dar bir çevreye aktarılan (her türlü bilgi, öğreti), bâtıni, ezoterik, dışrak karşıtı

İÇLEM

  1. [isim] Bir kavramın çağrıştırdığı kapsama giren niteliklerin veya taşıdığı özelliklerin bütünü, tazammun
    • "Kuş sözcüğü bize canlı, havada uçan ve öten bir varlık anlatır; şu hâlde canlılık, uçuculuk ve ötücülük kuş kavramının içlemine giren niteliklerdir. Kartal, kırlangıç, tavuk ve öbür kuşlar ise birer kuş cinsi olduklarından bunun içlemini oluştururlar."
  2. Bir nesnenin içeriğini oluşturan şey
    • "Onları gözünde büyüterek bilmem hangi gizli dinin esrarlı yasakları gibi gören, içlemlerini ve niteliklerini değiştiren benim." (Atilla İlhan)

BİÇEM

  1. [isim] Üslup
    • "Bu küçük köy evini, nasıl bana benzeyen bir biçemde döşedim!" (Nezihe Meriç)

İÇYÜZ

  1. [isim] Herkesçe bilinmeyen, anlaşılmayan ve görünenden büsbütün başka olan neden veya nitelik, mahiyet, zamir, künh
    • "Bu işin içyüzünü dostlarımızın bize gösterdikleri telgraf haberlerinden yeter bir vuzuh ile öğrenmekte gecikmemiştik." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

MÜZİÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bunaltıcı, tedirgin edici, sıkıcı

BİÇİŞ

  1. [isim] Biçme işi veya biçimi

ÇEKİÇ

  1. [isim] Çivi çakma, madenleri dövme vb. işlerde kullanılan saplı bir el aleti
  2. Yaklaşık 1,20 m uzunluğundaki madenî tele bağlı ve ağırlığı 7,257 kg olan gülle

İÇERİ

  1. [isim] İç yan, iç bölüm, dışarı karşıtı
    • "İçeriden sesler geliyor."
    • "Bu işte bir milyar lira içeri girdim."
    • "Bundan da başka yarın bunu tutar, içeri tıkabilirdi." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Bir taş merdivenden çıkıp yarı açık duran bir tahta kapıdan içeriye dalıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. İç, iç yüzey
    • "Odanın içerisi bu kadar adam almaz."
  3. [sıfat] İç yüzeyde, iç bölümde olan
    • "İçeri odadan sesler geliyor."
  4. [zarf] İç yana, iç yana doğru
    • "İçeri girmekten korkarak bahçedeki demir kanepeye oturmak istedi." (Peyami Safa)
  5. Gönül, yürek
  6. Hapishane

EZGİÇ

  1. [isim] Boyaları ezmeye yarayan demir veya porselen alet

BİÇİM

  1. [isim] Bir nesnenin dış çizgileri bakımından niteliği, dıştan görünüşü, şekil, eşkal
    • "İtalya elçiliği bugüne değin ilk biçimini korumuştur." (Salâh Birsel)
    • "Onlara bu yaşta biçim verecek olan hocaları, ana babaları, büyük yaşta akrabalarıdır." (Burhan Felek)
    • "Bir biçimine getirip benimle Samim'e de veriştiriyormuş." (Salâh Birsel)
  2. Yakışık alan şekil, uygun şekil
    • "Söylediklerimden çok, söyleyiş biçimi etkili oluyor kalabalığın üstünde." (Atilla İlhan)
  3. Herhangi bir şeyin benzeri
  4. Sanat ve edebiyat eserlerinde dış görünüş, form
  5. Tarz
    • "İngiliz biçimi ceketler, sıcak iklimler için yapılmış kısa pantolonlar." (Falih Rıfkı Atay)
  6. Yazı ve simgelerin bilgisayarda kullanılmaya elverişli çerçevesi, düzeni, format
  7. Disket vb.nin bilgisayarda kullanılabilir durumu
  8. Şiirlerin kuruluş ve uyak düzenlerine göre olan dış görünüşü, şekil
    • "Gazel, mesnevi, rubai, sone birer şiir biçimidir."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü