İçinde üz olan 7 harfli 89 kelime var. İçerisinde ÜZ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üz olan kelimeler listesine ya da Sonu üz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YERYÜZÜ
-
-
[isim]
Yer kabuğu
-
Üzerinde yaşadığımız toprak ve denizler
-
Dünya
- "Hayat bitip cümle mahlukat yeryüzünden silinince kıyamet borusunu bu üfürecektir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yer kabuğu
- DÜZCELİ
- ...
- YÜZÜNCÜ
-
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
-
[sıfat]
Yüz sayısının sıra sıfatı, sırada doksan dokuzuncudan sonra gelen
- DÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Düzgüye uygun, normal
-
[sıfat]
Düzgüye uygun, normal
- ÜZERLİK
-
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- "Miniminiyken o da benim gibi üzerlikle tütsülenmiştir." (Refik Halit Karay)
-
Bu bitkinin tohumlarından yapılan nazarlık veya süs olarak kullanılan eşya
-
[isim]
Sedef otugillerden, yaprakları almaşık, çiçekleri beyaz renkte, susama benzeyen tohumları acı olan, halk hekimliğinde tedavi amaçlı, tütsü olarak kullanılan bir bitki (Peganum harmala)
- BÜZÜLÜŞ
-
-
[isim]
Büzülme işi veya biçimi
-
[isim]
Büzülme işi veya biçimi
- BÜZGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan
- "Büzgüleri gevşetti ve keseyi sağ eliyle altından tutarak..." (Cahit Uçuk)
-
[sıfat]
Büzgüsü olan, büzülerek dikilmiş olan
- GÜZELCE
-
-
[sıfat]
Güzele yakın, güzel gibi
- "Kızı belki anasından biraz güzelce." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
(güze'lce) İyice, adamakıllı
- "Kadın, keçiyi sağmış, çardağın suyunu çekmiş, etrafını güzelce süpürmüştü." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Güzele yakın, güzel gibi
- MÜZELİK
-
-
[sıfat]
Müzeye konulacak değerde veya eskilikte olan
- "Müzelik gümüş bilezik."
-
Eski, köhne
-
[sıfat]
Müzeye konulacak değerde veya eskilikte olan
- KABADÜZ
- ...
- YÜZERLİ
- ...
- DÜZEYLİ
-
-
[sıfat]
Belli bir düzeyi olan, seviyeli (kimse)
-
[sıfat]
Belli bir düzeyi olan, seviyeli (kimse)
- MÜZAHİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Arkalayan, destekleyici, arka çıkan, yardımcı
-
[sıfat]
Arkalayan, destekleyici, arka çıkan, yardımcı
- MÜZİKÇİ
-
-
[isim]
Müzik eserleri yaratan, besteleyen veya besteleri çalan kimse, müzisyen
- "Başarılı oyunların hemen hepsinde bu yönetmen, müzikçi, dekorcu, ışıkçı iş birliği görülüyordu." (Salâh Birsel)
-
Müzik öğretmeni
-
[isim]
Müzik eserleri yaratan, besteleyen veya besteleri çalan kimse, müzisyen
- ÜZERİNE
-
-
[zarf]
Üstüne
- "Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağıma şerefim üzerine ant içerim." (Anayasa)
- "Üzerimize çöken şimşekli, yıldırımlı havanın bana verdiği helecanı yeniden duyuyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Korku, su içen bir ceylana saldıran kurt gibi üzerime çullandı."
- "Aldım eve getirdim kuşu. Başka zaman olsa üzerime ölü toprağı serpilmiş gibi uyurdum. Gece uyku girmedi gözüme. Arada bir uyanıp kuşa baktım." (Tarık Dursun K)
-
Hakkında
- "Dil üzerine bir yazı."
- "Söylediklerini hepimiz ayrı ayrı üzerimize almıştık, susuyor ve sıkılıyorduk." (Ömer Seyfettin)
-
...-den dolayı
- "Onun gelmesi üzerine ortalık düzeldi. Bu söz üzerine herkes rahat etti."
- "Fakat haydi beni boşadınız. Almanya'da sevdiğiniz bir başka kadını üzerime aldınız neyse." (Ömer Seyfettin)
-
...-den sonra
- "Bunca hazırlık üzerine yola çıkmamak insanı üzer."
-
[zarf]
Üstüne
- İŞGÜZAR
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[sıfat]
Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse)
-
Eli işe yatkın, becerikli (kimse)
-
[sıfat]
Gereği yokken, genellikle kendini göstermek için işe karışan (kimse)
- MÜZİKLİ
-
-
[sıfat]
Film ve oyun için bazı bölümlerinde müzikten de yararlanılan
-
[sıfat]
Film ve oyun için bazı bölümlerinde müzikten de yararlanılan
- ÖDÜNSÜZ
-
-
[sıfat]
Ödün niteliğinde olmayan, ödün vermeksizin yapılan, ivazsız
-
Ödün vermeyen (kimse)
-
[sıfat]
Ödün niteliğinde olmayan, ödün vermeksizin yapılan, ivazsız
- ÖKÜZLÜK
-
-
[isim]
Budalalık, sersemlik
-
Budalaca, sersemce iş
-
[isim]
Budalalık, sersemlik
- TEKDÜZE
-
-
[sıfat]
Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, tek örnek, muttarit, yeknesak, biteviye, monoton
- "Geçmişe ait kişiler, olaylar bu tekdüze yaşam içinde renkli bir rüya hüviyeti alabilirler." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Değişmeyerek, aynı biçimde tekrar edilerek, bitevi, biteviye
-
[sıfat]
Değişmeksizin, düzenli, aynı biçimde tekrarlanan, sürüp giden, tek örnek, muttarit, yeknesak, biteviye, monoton