İçinde üst olan 8 harfli 45 kelime var. İçerisinde ÜST bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üst olan kelimeler listesine ya da Sonu üst ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S T Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
SÜT, ÜST
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOĞAÜSTÜ
-
-
[sıfat]
Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü
-
[sıfat]
Doğa yasalarına uymayan, doğa yasalarıyla açıklanamayan, tabiatüstü
- ÜSTEĞMEN
-
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi teğmenle yüzbaşı arasında olan subay
- KÜLÜSTÜR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Yıpranmış, eski, bakımsız
- "Yakın dostlardan birisinin beş beygirlik külüstür bir deniz motoru var." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[sıfat]
Yıpranmış, eski, bakımsız
- ÜSTLENİŞ
- ...
- MÜSTECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
- SIRTÜSTÜ
-
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- "İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- MASAÜSTÜ
-
-
[isim]
Bilgisayar açıldığında klasör, program vb. simgeler ile genel görüntülerin yer aldığı çalışma ortamı
-
[isim]
Bilgisayar açıldığında klasör, program vb. simgeler ile genel görüntülerin yer aldığı çalışma ortamı
- MÜSTACEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Acele
-
[sıfat]
Acele
- ÜSTÜNLÜK
-
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- "Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- MÜSTEFİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yararlanma
- "İlminden, irfanından, büyük küçük herkesi müstefit ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Yararlanma
- MÜSTERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- "Müsterih ol, artık hiç korkmayacak, mesut olacaksın." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- ÜSTATLIK
-
-
[isim]
Üstat olma durumu
-
[isim]
Üstat olma durumu
- ÜSTADANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[zarf]
Üstatça
- "Gayet muntazam ve üstadane bir takip planı yapmıştım." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Üstatça
- TEPEÜSTÜ
-
-
[zarf]
Baş aşağı
-
[zarf]
Baş aşağı
- ÜSTÜVANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silindir
- "Heybeden yapılmış partal yelekli, şahmerdan makinesinin üstüvanesine sarılmış demir telin ucuna geçti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Silindir
- AYAKÜSTÜ
-
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- "Makasçı, ayaküstü bana gayet basit kelimelerle bir dram anlattı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kısa sürede, acele olarak, ayaküzeri
-
[isim]
Hazır yemek
-
[zarf]
Oturmadan, ayakta durarak
- MÜSTAKİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
- "Müstakil ev."
-
Kullanış yönünden belli kişi veya kişiler için ayrılmış olan
- "Daireye on yıl, yirmi yıl sonra girenlerin her biri başköşelere kurulsun, müstakil oda sahipleri olsun ve hatta sana emirler versin..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Kullanış yönünden başka bir yapı ile bağlantısı olmayan, bağımsız
- ÜSTLENİM
-
-
[isim]
Üstlenme işi
-
[isim]
Üstlenme işi
- MÜSTEHAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hoşa giden, sevilen, beğenilen
-
[isim]
Dinen emredilmediği hâlde yapıldığında sevap kazandıran davranış
-
[sıfat]
Hoşa giden, sevilen, beğenilen
- ÜSTENMEK
-
-
[-i]
Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek
-
[-i]
Bir iş yapmayı üstüne almak, taahhüt etmek