İçinde üs olan 8 harfli 116 kelime var. İçerisinde ÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üs olan kelimeler listesine ya da Sonu üs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜZGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Büzgüsü olmayan
-
[sıfat]
Büzgüsü olmayan
- ÜSTÜVANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Silindir
- "Heybeden yapılmış partal yelekli, şahmerdan makinesinin üstüvanesine sarılmış demir telin ucuna geçti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Silindir
- PÜSKÜLLÜ
-
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- "Bu püsküllü şapka, boyunu biraz daha uzatmış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Püskülü olan, püskül takılmış olan
- MÜSTENİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Dayanan, yaslanan
-
[sıfat]
Dayanan, yaslanan
- DÜZGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Düzgüye uymayan, düzgüsü olmayan, anormal
-
Normatif
-
[sıfat]
Düzgüye uymayan, düzgüsü olmayan, anormal
- MÜSTECİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
-
[isim]
Kira karşılığında bir yeri tutan kimse, kiracı
- FÜSUNKAR
- ...
- ÜSTÜVANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Silindir biçiminde olan
-
[sıfat]
Silindir biçiminde olan
- MÜSTAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
-
Doğrulu
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
- SÜRGÜSÜZ
-
-
[sıfat]
Sürgüsü olmayan
-
[sıfat]
Sürgüsü olmayan
- MÜSTERİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- "Müsterih ol, artık hiç korkmayacak, mesut olacaksın." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Bütün kaygılardan kurtulup gönlü rahata kavuşan, içi rahat olan
- MÜSTEZAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü
-
[isim]
Her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türü
- MÜSELSEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine bağlı olan, art arda zincirleme olarak gelen
- "Birbirini yaratan müselsel esprilerle söylüyordu." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Birbirine bağlı olan, art arda zincirleme olarak gelen
- TÜRKÜSÜZ
- ...
- ÜSTSUBAY
-
-
[isim]
Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad
-
[isim]
Binbaşı, yarbay ve albay rütbesindeki subaylara verilen genel ad
- SÜSLEMEK
-
-
[-i]
Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
- "Yemişçiler dükkânlarını meyvelerle süslüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Söz oyunlarıyla güzelleştirmek
- "Söylediğim şeyleri, maalesef bir kısmı da uydurma olan misallerle süsleyerek adamcağızı âdeta ağlamaklı ederdim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Birinin kusurlarını uzun uzun yüzüne vurmak
- "Ben onu bir süsleyeyim de görsün."
-
[-i]
Birtakım katkılarla bir şeyin daha güzel, daha göz alıcı olmasını, daha hoş görünmesini sağlamak, bezemek, bezeklemek, donatmak, tezyin etmek
- BÜSBÜTÜN
-
-
[zarf]
İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli
- "Seçim günleri yaklaştıkça iki komşu da propaganda faaliyetini büsbütün artırdılar." (Haldun Taner)
-
[zarf]
İyiden iyiye, iyice, tamamen, tamamıyla, temelli
- PÜSKÜRÜŞ
- ...
- MÜSTEHZİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Alaycı
- "Dans edenlerin dansını beğenmiyormuş gibi müstehzi bir ağız çarpıklığıyla dudaklarını kıvırıyordu." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
Alaycı
- ÜSTÜNLÜK
-
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj
- "Bunlar kendilerini kıskançlık gibi, üstünlük gibi gençlik hislerine kaptıran hanımlardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Üstün olma durumu, faikiyet, rüçhan, avantaj