İçinde üs olan 7 harfli 60 kelime var. İçerisinde ÜS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üs olan kelimeler listesine ya da Sonu üs ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÜSLUPÇU

  1. [isim] Üslubu beğenilen yazar

ÜZGÜSÜZ

  1. [sıfat] Üzgü vermeyen, eziyetsiz

BÜYÜSEL

  1. [sıfat] Büyü ile ilgili olan

MÜSABIK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yarışçı
  2. Yarışmacı

ÜSLENME

  1. [isim] Üslenmek işi

MÜSTEAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Takma
    • "Müstear adların hakikilerini saymaya başladı." (Osman Cemal Kaygılı)
  2. [isim] Klasik Türk müziğinde bir makam

DİZÜSTÜ

  1. [isim] Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
    • "Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak." (Refik Erduran)

MÜSTAFİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Kendi isteğiyle işinden çekilmiş, istifa etmiş
    • "Müstafi başbakan olmadan, bir memleketimi ziyaret edeyim." (Erhan Bener)

ÜSTELİK

  1. [zarf] Ayrıca, bir de, bundan başka
    • "Üstelik bu sene dimağımda büyük bir yorgunluk duyuyorum." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. [sıfat] Güçlü, kuvvetli, sağlam
    • "Benim sesim ondan daha üsteliktir!" (Osman Cemal Kaygılı)
  3. [isim] Üste verilen şey, fark
    • "Saatimi bu kalemle değiştirdim, bin lira da üstelik aldım."

RÜSUMAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bazı mallardan devletçe alınan vergiler
    • "Size ya rüsumat müdürlüğünde yahut da şehir eminliğinde gözü olduğunu söyler." (Refik Halit Karay)

YÜZÜSTÜ

  1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
    • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
  2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

PÜSÜRLÜ

  1. [sıfat] Püsürü olan, pürüzlü

OMNİBÜS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Şehirlerde yolcu taşıyan atlı araba
  2. Yolcu taşıyan motorlu büyük taşıt

ÖRGÜSÜZ

  1. [sıfat] Örgüsü olmayan

KÜSÜŞME

  1. [isim] Küsüşmek işi
    • "Sevgimizi hep canlı tuttuğumuzu sandık. Küsüşmelerimiz, dargınlıklarımız sanki iz bırakmadan geçti gitti." (Erhan Bener)

SUÇÜSTÜ

  1. [isim] İşlenirken yakalanılan suç, cürmümeşhut, meşhut suç
  2. [zarf] Suç işlerken
    • "Hırsız suçüstü yakalandı."

GÖĞÜSLÜ

  1. [sıfat] Göğsü olan
  2. Göğsü geniş olan
  3. İri memeli (kadın)

ÖRTÜSÜZ

  1. [sıfat] Örtüsü olmayan
  2. Örtülmemiş
    • "İşte yalının penceresinde yengemin örtüsüz başı renkli bir demet..." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Açık seçik, gizlenmeyen
    • "En ciddileri bile cıvıtan meclis, örtüsüz telmihlere, taşkın hareketlere de müsamaha etmeye başlamıştı." (Peyami Safa)

ÜSTYAPI

  1. [isim] Altyapı üzerine kurulan, oturmaya veya üretime yarayan yapıların tümü
  2. Altyapı üzerinde oluşan kültür, din, sanat, felsefe, bilim, ülkü, siyasal kurumlar gibi toplumsal değerleri içeren genel kavram, altyapı karşıtı
    • "Ahlakla her şeyin çözümlenemeyeceğini, ahlakın bir üstyapı olduğunu bilenlerdenim." (Haldun Taner)
  3. Demir yolculukta toprak düzleme hattının ve köprü, kemer vb. sanat eserlerinin üstünde yapılan ve demir yolu hattının döşenmesini amaçlayan etkinliklerin tümü
  4. Bir alaşımın mikroskop kullanmadan çıplak gözle incelenen yüzeysel tabakalarından anlaşılabilen genel yapısı

ÖLÇÜSÜZ

  1. [sıfat] Ölçülmemiş, ölçüsü alınmamış olan
  2. [zarf] Nereye varacağı düşünülmeksizin, yerli yersiz
    • "Ölçüsüz konuşmak."
  3. Pek çok, aşırı, gelişigüzel, rastgele
    • "Şüphe yok ki ölçüsüz bir para israfı bu borçları daha çoğaltacak, hiç azaltmayacaktı." (Peyami Safa)
  4. Ölçüsü olmayan, vezinsiz

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü