İçinde ün olan 5 harfli 68 kelime var. İçerisinde ÜN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ün olan kelimeler listesine ya da Sonu ün ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

N Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

NÜ, ÜN

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÜNEŞ

  1. [isim] Işık ve ısı veren büyük gök cismi
    • "Akşam iyice yaklaşmış, güneş batmaya yüz tutmuştu." (Osman Cemal Kaygılı)
    • "Ömrübillah güneşi üzerine doğdurmamış olmakla övünüyor." (Haldun Taner)
  2. Bu gök cisminin yaydığı ışık ve ısı
    • "Güneş girmeyen eve doktor girer."

FÜNYE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Barut vb. patlayıcı maddeleri ateşlemek için kullanılan kapsül
  2. Topu ateşlemek için falya deliğine konulan araç

CÜNUN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Delilik

DÜĞÜN

  1. [isim] Evlenme veya sünnet dolayısıyla yapılan tören, eğlence, cemiyet
    • "Babam düğünün savaştan sonraya kalmasını uygun görmüş." (Aka Gündüz)
  2. Bir olayı kutlamak için yapılan büyük eğlence veya tören

ÜNVAN
...
ÜZGÜN

  1. [sıfat] Üzülmüş, üzüntü duymuş, mahzun, melul, mükedder
    • "O zamana kadar üzgündü, sesi kısılmış gibiydi." (Tarık Buğra)

BÜRÜN
...
SÖKÜN

  1. [isim] "Birçok kişi veya şey birbiri ardından gelmek, görünmek" anlamlarına gelen sökün etmek birleşik fiilinde geçer
    • "Bir geniş bayırdan oynak Çerkez atları sökün etti." (Falih Rıfkı Atay)

ÜZÜNÇ

  1. [isim] Üzüntü
    • "Çocukların oyun gürültülerinde bile insanı burkan bir üzünç gizlidir." (Selim İleri)

BÜTÜN

  1. [sıfat] Eksiksiz, tam
    • "Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede." (Necati Cumalı)
    • "Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım." (Mahmut Yesari)
  2. Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
    • "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Bozuk olmayan (para)
    • "Bütün para."
  4. Parçalanmamış
  5. [isim] Birlik, tamlık
    • "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." (Orhan Veli Kanık)

TÜTÜN

  1. [isim] Patlıcangillerden, birleşiminde nikotin bulunan, otsu bir bitki (Nicotiana tabacum)
    • "Ben rahmetlinin tütününü tüttürmek için o rahatlığı da teptim." (Abbas Sayar )
  2. Bu bitkinin kurutulup kıyılarak sigara biçiminde veya pipoyla içilen yaprağı
    • "Elinin tersiyle yeleğine düşen tütün küllerini silkti." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Duman
    • "Tütün kokuyorsun diye beni iter." (Halide Edip Adıvar)

ÜRDÜN
...
YÜKÜN

  1. [isim] İyon

BUGÜN

  1. [isim] İçinde bulunduğumuz gün
    • "Bugünün işini yarına bırakma."
    • "Bugünden yarına yiyecek ekmeği olmayanlar için para ve mal her şeyden üstündür." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. İçinde bulunduğumuz çağ, zaman
    • "Bugünün çoluğu çocuğu hep sakallı." (Haldun Taner)
  3. [zarf] İçinde bulunduğumuz günde
    • "Bugün hava güzel."

GÜNEÇ

  1. [isim] Çok güneş alan yer

KÜNDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Güreşçinin, hasmını altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek ellerini kilitlemesi
    • "Kolunu tutup kündeye getiriyor, bir taraftan da bacağının birini ikiye büküyorum." (Muammer İzgü)
    • "Barut yoktu. Kalenin dar kapısından çıkmak imkânı yoktu. Öyle korkunç bir kündeye gelmişlerdi ki..." (Ömer Seyfettin)
    • "Akıllı bir evlat olan Ali Harun Bey, annesinin böyle bir kündeye getirilmesini hazmedemez." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Düzen, tuzak, oyun, hile
    • "Plan kurar, tertip yaparlar; kendilerini kurtarmaya, yeni müdürü de kündeye getirmeye çalışırlar." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Suçluların ayağına bağlanan demir halka, köstek

LAGÜN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Deniz kulağı

GÜNEY

  1. [isim] Solunu doğuya, sağını batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, cenup, kuzey karşıtı
    • "Konya, Ankara'nın güneyindedir."
  2. Güneş gören yer
  3. Lodos

PÜNEZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Raptiye

GÜNCE

  1. [isim] Günlük (I)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü