İçinde üc olan 6 harfli 25 kelime var. İçerisinde ÜC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında üc olan kelimeler listesine ya da Sonu üc ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YÜZÜCÜ
-
-
[isim]
Yüzme sporu yapan kimse
-
Yüzme sporunu profesyonel olarak yapan kimse
-
Kasaplık hayvanların derilerini yüzen kimse
-
Birini sömüren kimse
-
[isim]
Yüzme sporu yapan kimse
- ÖRTÜCÜ
- ...
- GÖMÜCÜ
- ...
- ÜLKÜCÜ
-
-
[sıfat]
Bir ülküye çıkar gütmeden bağlı olan, idealist
- "Bunların aralarında ülkücü ve vatanlarını canlarından binkat fazla seven gazeteciler, yazarlar vardı." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Bir ülküye çıkar gütmeden bağlı olan, idealist
- MÜCVER
-
-
[isim]
Rendelenmiş kabağa un, yumurta, peynir, dereotu, tuz, karabiber, taze soğan katılmasıyla yapılan bir tür köfte
-
[isim]
Rendelenmiş kabağa un, yumurta, peynir, dereotu, tuz, karabiber, taze soğan katılmasıyla yapılan bir tür köfte
- BÜYÜCÜ
-
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
-
Çevresindekileri çabuk ve güçlü olarak etkileyen kimse
- "O ne yaman büyücüdür, şeytan tüyü var herifte." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
- TÜCCAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse, tacir
- "Ova köylerinde sözü geçen bir koyun tüccarı ile orada buluşacaktı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Ticaret yapan, ticaretle uğraşan kimse, tacir
- MÜCRİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Suçlu
-
[sıfat]
Suçlu
- GÜDÜCÜ
-
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- "Sonra kendi güdücüsü de istese durduramaz." (Memduh Şevket Esendal)
-
Çoban, sığırtmaç
-
[isim]
Gütme işini yapan kimse
- MÜCBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Zorlayıcı
-
[sıfat]
Zorlayıcı
- ÖYKÜCÜ
-
-
[isim]
Hikâyeci
- "Kentin bütün ozanları, öykücüleri oraya gelir akşamları." (Çetin Altan)
-
[isim]
Hikâyeci
- GÜNÜCÜ
-
-
[sıfat]
Kıskanç
-
[sıfat]
Kıskanç
- MÜCMEL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özet olarak anlatılmış, kısa ve özlü
-
[sıfat]
Özet olarak anlatılmış, kısa ve özlü
- SÜRÜCÜ
-
-
[isim]
Çoban, güdücü
-
Karada kullanılan motorlu araçları sürüp yöneten kimse, şoför
-
Sürü yetiştiren kimse
-
[isim]
Çoban, güdücü
- GÖRÜCÜ
-
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- "Zengin olduğumuz için görücüler, bizim bu uzak köşke gelmekten usanmıyorlar." (Ömer Seyfettin)
- "Onu indirmek, görücüye çıkmaya razı etmek için başta haminne olmak üzere bütün ev halkı ağacın altında durdu, yalvardı." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Evlenmek isteyen erkek için kız görmeye giden kimse, dünür
- ÖVGÜCÜ
-
-
[isim]
Birini veya bir şeyi öven kimse
-
Birini gereği yokken veya aşırı olarak öven kimse
-
[isim]
Birini veya bir şeyi öven kimse
- HÜCCET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belgit
-
Tanıt
- "Alnında, göğsünde kalçasında taşıdığı yara izleri bu kahramanlığın inkâr kabul etmez hüccetleri." (Haldun Taner)
-
[isim]
Belgit
- ÖRGÜCÜ
-
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse
-
[isim]
Örgü örüp satan kimse
- SÜZÜCÜ
-
-
[sıfat]
Süzme özelliği olan
-
[sıfat]
Süzme özelliği olan
- ÖPÜCÜK
-
-
[isim]
Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse
- "Kocaman avuçlarından bir öpücük gönderdi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Avucunun içine çikolata kokulu buz gibi bir dudak, bir öpücük kondurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sevgi göstermek için dudaklarıyla başka birisinin elini yüzünü öpme, öpüş, buse