İçinde ön olan 8 harfli 65 kelime var. İçerisinde ÖN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ön olan kelimeler listesine ya da Sonu ön ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ÖNDERLİK
-
-
[isim]
Önder olma durumu veya öndere yakışır davranış, öncülük, liderlik
- "Bu önderliği onların yapması daha doğru olmaz mı?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Önder olma durumu veya öndere yakışır davranış, öncülük, liderlik
- GÖNLÜNCE
-
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- "Ama, resimli reklam filmleri çizmeye ayrılmış saatlerinden pek azı, ona gönlünce çalışmak için kalıyor." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
Dileğine uygun olarak
- YÖNLENİŞ
- ...
- SÖNDÜRÜŞ
- ...
- DÖNEKLİK
-
-
[isim]
Dönek olma durumu
-
Döneğe yakışacak biçimde davranış
-
[isim]
Dönek olma durumu
- GÖNDERİŞ
-
-
[isim]
Gönderme işi veya biçimi
-
[isim]
Gönderme işi veya biçimi
- DÖNELMEK
-
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
-
[nsz]
En yüksek noktaya çıktıktan sonra alçalmaya başlamak
- ÖNGÖRÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bir işin ileride nasıl olacağını kestirerek ona göre davranan, öngörüsü olan
-
[sıfat]
Bir işin ileride nasıl olacağını kestirerek ona göre davranan, öngörüsü olan
- GÖNÜLSÜZ
-
-
[sıfat]
Gönlü olmadan, isteksiz yapılan
-
[zarf]
Gönlü olmadan, istemeyerek
-
[sıfat]
Gönlü olmadan, isteksiz yapılan
- GÖNÜLDAŞ
-
-
[isim]
Duyguları aynı olanlardan her biri, candan dost
-
[isim]
Duyguları aynı olanlardan her biri, candan dost
- YÖNELTİŞ
- ...
- GÖNENÇLİ
-
-
[sıfat]
Gönenci, iyi bir hayatı olan, müreffeh
-
[sıfat]
Gönenci, iyi bir hayatı olan, müreffeh
- ÖNLÜKLÜK
-
-
[sıfat]
Önlük yapmaya elverişi (kumaş)
-
[sıfat]
Önlük yapmaya elverişi (kumaş)
- YÖNETMEK
-
-
[-i]
Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek
-
Birinin bir konudaki etkinliğine, çalışmasına yön vermek, birini yönlendirmek
-
Program ve oyunların yapımını, gerçekleşmesini sağlamak
- "Filmi yönetmek."
-
[-i]
Bir kurum veya kuruluşun yasalara, kurallara ve belli şartlara uygun biçimde işlemesini sağlamak, idare etmek, tedvir etmek
- ÖNGÖRMEK
-
-
[-i]
İleride olması gerekeni göstermek, önceden kararlaştırmak, ilerisi için düşünmek, göz önünde tutmak, derpiş etmek
- "Bilindiği üzere, bu antlaşmalar, Osmanlı Devleti'nin taksimini öngörüyordu." (Atilla İlhan)
-
[-i]
İleride olması gerekeni göstermek, önceden kararlaştırmak, ilerisi için düşünmek, göz önünde tutmak, derpiş etmek
- SARAYÖNÜ
- ...
- SÖNÜKLÜK
-
-
[isim]
Sönük olma durumu
- "Bir yaz gününün pırıl pırıl güneşli havası içinde bu sönüklük nereden geliyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sönük olma durumu
- YÖNELTEÇ
-
-
[isim]
Direksiyon
-
Bisikletin ön tekerlek maşası üstüne bağlanmış, iki elle kullanılan yön değiştirme aracı, gidon
-
[isim]
Direksiyon
- DÖNELEME
-
-
[isim]
Dönelemek işi
-
[isim]
Dönelemek işi
- GÖNDERME
-
-
[isim]
Göndermek işi, irsal
-
Sözlükçülükte bir madde başını işlerken, ilgisi dolayısıyla başka bir madde başına yollama
-
[isim]
Göndermek işi, irsal