İçinde çal olan 10 harfli 46 kelime var. İçerisinde ÇAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında çal olan kelimeler listesine ya da Sonu çal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A L Ç Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ÇAL

2 Harfli Kelimeler

AÇ, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇALDIRILMA

  1. [isim] Çaldırılmak işi

FIRÇALATMA

  1. [isim] Fırçalatmak işi

ÇALÇENELİK

  1. [isim] Çalçene olma durumu
    • "Bu çalçeneliğin için evvela sen kendine acı, sonra ben sana acıyayım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ÇALKANTILI

  1. [sıfat] Çalkantısı olan
    • "Gece yıldızsız, deniz hafif çalkantılı idi." (Haldun Taner)
  2. Düzensiz, karmakarışık
    • "Oldukça çalkantılı günler geçirdi, isteklerinin çoğunu gerçekleştirecek zaman bulamadı." (Tomris Uyar)

ÇALGICILIK

  1. [isim] Çalgıcının işi

SALÇALANMA

  1. [isim] Salçalanmak işi veya durumu

KASETÇALAR

  1. [isim] Kaset çalan araç

ÇALKALAYIŞ

  1. [isim] Çalkalama işi veya biçimi

PARÇALATMA

  1. [isim] Parçalatmak işi

ÇALIMLANIŞ

  1. [isim] Çalımlanma işi veya biçimi

BOHÇALATMA

  1. [isim] Bohçalatmak işi

ÇALIVERMEK

  1. [-i] Çabucak çalmak

SAÇALANMAK

  1. [nsz] Saçılmak, dökülmek

KOPÇALAMAK

  1. [-i] Kopça ile iliklemek

BİLİNÇALTI

  1. [isim] Bilinç dışı olmakla birlikte, dilendiğinde kapsamındakilerin bilince çağrılabildiği zihin bölgesi, şuuraltı, tahteşşuur
    • "Bilinçaltı bir baskı belki de ilk kez su üstüne çıkıyordu." (Çetin Altan)

ÇALIMLAYIŞ

  1. [isim] Çalımlama işi veya biçimi

SALÇALAMAK

  1. [-i] Yemeklere salça katmak

PARÇALANMA

  1. [isim] Parçalanmak işi

ÇALAKIRBAÇ
...
ÇALKALAMAK

  1. [-i] Sulu bir şeyi sarsarak veya çırparak karıştırmak
    • "Fincanını çalkalayıp çalkalayıp diker, dibinde hiç telve bırakmamacasına!" (Atilla İlhan)
  2. [nsz] İçinde bir şey bulunan bir nesneyi sarsarak sallamak
    • "Kahvelerde zar çalkalayan avuçlar görüyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Bir şeyi içinden su çarparak geçirmek yolu ile temizlemek
    • "Tabakları çalkalamak. Bardakları çalkalamak. Ağzını çalkalamak."
  4. Tahılı sarsarak kalburdan geçirmek, elemek
  5. [nsz] Vücudun göbek, kalça vb. yerini sürekli oynatmak
    • "Aşağıdan yavrum, aşağıdan diye göbek çalkalıyordu." (Osman Cemal Kaygılı)
  6. Kuluçka yumurtalarını çevirmek
  7. Sağlığının bozulmasına yol açmak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü