İçinde ç olan 6 harfli 580 kelime var. İçerisinde Ç harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ç harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu ç harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ÇERKEŞ
...
ÇİVİCİ

  1. [isim] Çivi satan kimse
  2. Topu sert olarak karşı alana dikine indiren oyuncu

POTLAÇ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kızılderililerin birbirlerine armağanlar verdikleri dinî bayram

AÇILIM

  1. [isim] Açılma
  2. Bakış açısı
    • "Bu gezi dış politikada yeni bir açılımı simgeliyor."
  3. Sağ açıklık
    • "Güneşin bir yıldaki açılımı -23 derece 27 dakikadan +23 derece 27 dakikaya kadar değişir."
  4. Bir kısaltma veya formülün açık biçimi

ÇAVDAR

  1. [isim] Buğdaygillerden, unlu tane veren bir bitki (Secale cereale)
  2. Bu bitkinin esmer ve uzun tanesi

ÇEVİRİ

  1. [isim] Bir dilden başka bir dile aktarma, çevirme, tercüme
  2. Bir dilden başka bir dile çevrilmiş yazı veya kitap, tercüme
    • "Düşüncelerimi sormak üzere bu çevirileri parça parça İstanbul'a yollamıştı." (Tarık Buğra)

ÇİTMEK

  1. [-i] Bir araya getirmek, birleştirmek
  2. Kumaştaki deliği örerek kapamak
  3. Tarağın dişlerini iplikle bağlayıp sıkıştırmak
  4. Çitilemek

ÇEKMEK

  1. [-i] Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek
    • "Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Ben şimdi boya mı düşünüyorum? Çek arabanı şuradan diyecektim, diyemedim." (Orhan Veli Kanık)
    • "Bu laf anlamaz ustadan çekeceğin var."
    • "Beni tiyatrodan çekip alırken alıştığım yaşayışın giderlerini karşılayıp karşılayamayacağını sonradan anladım." (Necati Cumalı)
  2. Taşıtı bir yere bırakmak, koymak
  3. Germek
    • "İpi çekmek."
  4. İçine almak, emmek
  5. Bir yerden başka bir yere taşımak
    • "Ekini tarladan çekmek."
  6. Bir amaçla ortadan kaldırmak
    • "Piyasadaki parayı çekmek."
  7. Solukla içine almak
    • "Beş defa yutkunup üç defa burnunu çektikten sonra anlattı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
  8. Üzerinde bulunan bir silahla saldırmak için davranmak
    • "Elindeki tabancayı tetiğine basmak için yeni çekivermiş gibiydi." (Tarık Buğra)
  9. Atmak, vurmak
    • "Dayak çekmek. Şut çekmek."
  10. Bir kimseyi veya bir şeyi geri almak
  11. Güç durumlara dayanmak, katlanmak
    • "Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı. Sekiz yaşından beri çekiyordum." (Peyami Safa)
  12. [-i] Yüklenmek, üzerine almak, etkisi altında bulunmak
    • "Onun bütün masraflarını ben çekiyorum."
    • "Senin yüzünden bir hâl olursa azabını ömrün boyunca çekersin, ağabey..." (Haldun Taner)
  13. Tartıda ağırlığı olmak
    • "Tartsaydınız kırk, kırk beş kilodan fazla çekmezdi." (Peyami Safa)
  14. Döşemek
    • "Kablo çekmek."
  15. Herhangi bir engel kurmak
    • "Derenin kış yaz kurumayan suları böğürtlen fidanlarını yükseltmiş, iki tarafa yemiş dolu bir koyu çit çekmiş." (Refik Halit Karay)
  16. Şans denemek amacıyla hazırlanmış kâğıtlardan birini almak
    • "Birisi niyet çeksin de biz de bir lokma bir şey yiyelim, diye bekleşiyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  17. İmbik yardımı ile elde etmek
    • "İspirto çekmek. Gül yağı çekmek."
  18. Çizgi durumunda uzatmak
    • "Kirpiğine sürme çek / Kına yak parmağına." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
  19. Aynısını yazmak veya çizmek
    • "Yazıyı temize çekmek. Kopya çekmek."
  20. Tedavi amacıyla şişe, vantuz, sülük vb.ni uygulamak
    • "Bardak çekmek."
  21. Bir yerden bir şeyi yukarı doğru almak
  22. Görüntüyü bir aletle özel bir nesne üzerine kaydetmek
    • "Fotoğraf çekmek. Film çekmek."
  23. Taşıma gücü olmak
    • "Bu araba 500 kilodan çok yük çekmez."
  24. Öğütmek
    • "Kahve çekmek."
  25. Protesto, poliçe, çek vb. düzenleyip yürürlüğe koymak
  26. Dikkat, ilgi vb.ni üzerine toplamak
    • "Bu kadın iyi terzi elinden çıkmış koyu renk elbiseleri içinde biçimli vücuduyla az sonra dikkati çeker." (Refik Halit Karay)
  27. Hoşa gitmek, sarmak
  28. Kaçan ilmeği örmek
    • "Çorap çekmek."
  29. Masrafını karşılamak, ikramda bulunmak
    • "Beni lokantasına götürdü, âlâ bir öğle yemeği çekti." (Halide Edip Adıvar)
  30. Bir duyguyu içinde yaşatmak
    • "Ona yanıyorum, onun hasretini çekiyorum." (Refik Halit Karay)
  31. Yürütmek, sürmek
    • "Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın." (Yahya Kemal Beyatlı)
  32. [-e] Bir kimse ailesinden birine herhangi bir bakımdan benzemek
    • "Yeğeninin ona çeken tek yanı yoktur." (Tarık Buğra)
  33. Bir şeyin içyüzünü anlamak amacıyla bir kimseyi sıkıştırmak
    • "Sorguya çekmek."
  34. [-i] Herhangi bir anlama almak
    • "Bak, sözümü nereye çekti!"
  35. [-i] Örtmek, giymek
    • "Yorganınızı başınıza çeker ve uykunuza devam edersiniz." (Refik Halit Karay)
  36. [-i] Dişi hayvanı çiftleşmek için erkeğin yanına götürmek
  37. Yol, ay sürmek
    • "Sevmediğim ayların çoğu otuz bir çeker, uzundur." (Burhan Felek)
  38. [nsz] Daralıp kısalmak
    • "Kumaşı yıkayınca çekti."
  39. Söylemek
    • "Bir nutuk çekmeye başlarken birdenbire yutkunmuş susmuştu." (Yahya Kemal Beyatlı)
  40. Asmak
    • "Açıkta durduk. Demir attık. Kayığa tehlike bayrakları çektik." (Halikarnas Balıkçısı)
  41. Boya, badana vb. sürmek
  42. Yollamak
    • "Çektikleri telgrafı babasıyla annesi, bakalım, alabilecekler mi?" (Atilla İlhan)
  43. Bir şeyi emip dışarıya çıkarmak
    • "Tulumba, suyu iyi çekiyor. Baca iyi çekiyor."
  44. Hamur vb. iyice pişmiş duruma gelmek
  45. Bir cisim, belli bir yakınlıktaki başka bir cismi kendisine yaklaşmaya zorlamak, itmek karşıtı
  46. İçki içmek
    • "Çok kimse rakısını bağında çekiyordu." (Falih Rıfkı Atay)

ÇÖĞMEK

  1. [nsz] Alçalmak, aşağıya inmek

ÇÜNGÜŞ
...
HAMLAÇ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üfleç

PİÇLİK

  1. [isim] Piç olma durumu
    • "Anaları nikâhlı değil, benim diye kaydolurlarsa piçlikten kurtulurlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. Kalleşçe yapılan kötü davranış

POĞAÇA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İçine peynir, kıyma vb. konarak hazırlanan bir tür tuzlu çörek
    • "İstersen öğleyin sana taze poğaça alır gelirim." (Sait Faik Abasıyanık)

SUÇSUZ

  1. [sıfat] Suçu olmayan, suç işlememiş olan, masum

FELÇLİ

  1. [sıfat] İnmeli, felç olmuş, mefluç
    • "Bütün o nefis yazılarını felçli olarak yazmıştır." (Haldun Taner)

İNAKÇI

  1. [isim] Dogmacı

ÇAVDIR
...
ÇIRPIŞ

  1. [isim] Çırpma
    • "Kuştur desem ne kanat çırpışı var ne sesi." (Faruk Nafiz Çamlıbel)

ÇITLIK

  1. [isim] Çitlembik

IRAKÇA

  1. [sıfat] Biraz uzak, uzak gibi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü